Ayşenur Yazıcı Kozmetik Ürünleri

Merhaba
Yeni bir marka, güvenilir bir isim ile buradayım. Ayşenur Yazıcı Kozmetik Ürünleri bugünün blog yazısında. Bu yazıda Ayşenur Yazıcı Ürünleri'nin özellik ve vaatlerini inceleyeceğiz. Sonrasında ben ürünleri denedikçe de yazıyı güncelleyeceğim. Bu arada yazının hemen başında bu ürünleri Ayşenur Yazıcı Shop adresinden alabileceğinizi de belirteyim.

Öncelikle Ayşenur Yazıcı Kozmetik Ürünleri'nin genel özelliklerine bakalım, sonra tek tek ele alalım.
Ürünler enerjik bir tasarımla tüketiciye sunuldu, Ayşenur Hanım'ın bu aşamada nasıl titiz çalıştığına yakın olarak şahit olmuştum. Bir güzel ve diğerlerinden ayrılan özelliği de, ambalaj olarak el yapımı keseler kullanılmış olması. Köy kadınlarının el emekleri için gelir elde etmesini sağlama düşüncesi de ancak Ayşenur Yazıcı gibi bir kalpten çıkardı.  Ürünlerin genel içerik bilgisi ile ilgili Ayşenur Yazıcı şöyle demiş "Katkısız ve doğal içerikleri sizin için derledim. Paraben, DBP, Formaldehit, mineral yağlar, GDO, SLS, sentetik hammaddeler, petrol türevleri, katkı maddeleri, sentetik koku, boya ve koruyucular kullanmadan kozmetikler ürettik. Dost kimyasallarla bir arada tuttuk." Siteninin 'hakkımızda' bölümünde, ilk satırda yer alan “Güven kelimesini bana kalben armağan eden, yazıştığım on binlerce hanıma minnetle bu web sitesini açmaya cesaret ettim. Her şey hepimizin sağlıklı ve güzel kalması için. Minnetle… Ayşenur Yazıcı" İnsanların bir konuda birilerine güven duyması çok güzel ama güven duyulan kişi olması başka güzel. Aynı duyguları yaşamak dileğimle...
Şimdi bendeki ürünlere bakalım, neler var ve özellikleri neler?

Ayşenur Yazıcı Yüz Temizleme Jeli
Hassas ciltler dahil tüm cilt tiplerine uyabilen bir temizleme jeli olduğu belirtilmiş. Kalıcı makyajları temizlediği, göz makyajını çıkarırken gözleri yakmadığı da vurgulanmış. İşte bu en sevindiğim durum. Çünkü gözlerim problemli ve ciddi anlamda sorun yaşıyorum göz makyajımı çıkarırken. Boyutu ise 100ml Kullanım önerisinde şöyle diyor Sayın Yazıcı: Bir fındık büyüklüğüne jeli kuru cildinizde dairesel hareketlerle ovuşturun. Sonra ellerinizi ıslatarak köpürtün. Bir iki dakika ovuşturun. İsterseniz bir temizleme süngeri veya temizleme fırçasından yardım alabilirsiniz. Sonra cildinizi bol suyla durulayın.
Aynen denildiği şekilde kullandım. Koyu kıvamlı bir jel bir ürün. Günün kir ve tozunda, yani cildin günlük temizliğinde gayet başarılı buldum. Uygulama sonrası pırıl pırıl bir cilt çıkıyor karşınıza. Makyajı temizleme olayına gelince, sadece bu ürünle tüm makyajı temizlemek, hele bir de zor çıkan maskara gibi sıkıntılar varsa ikinci bir ürün gerekebiliyor. Başarılı bir temizleme mendili ile ciltteki makyajın yerinden oynamasını sağlayıp, kısaca makyajın şöyle bir kabasını alıp ardından Ayşenur Yazıcı Yüz Temizleme Jeli'ni kullanmak çok iyi bir sonuç verdi. Bunu özellikle sağlam bazlarla yaptığımız makyajlarda bu şekilde kullandım ve performanstan memnun kaldım. Elbette yeniden alırım.

Ayşenur Yazıcı Onarıcı Serum
Yorgun ciltlerde, belirginleşen gözeneklerde ve yaşlanma hissedildiğinde kullanılması önerilen bir serum bu. Provitamin B5, hyalüronik asit, adaçayı, kayısı çekirdeği yağı ve allantoin içeriği ile cildi yatıştırma, dengeleme, aydınlatma, onarmaya ve nem yüklemeye yardım edeceği belirtilmiş.  Antimikrobiyal özellikleri ile sivilce oluşumu ve yangıyı da çözüm sunacağı söylenmiş. Boyut 20 ml.

Ayşenur Yazıcı Nemlendirici
Yağlandırmadan nemi cilde kitlediği, cilt tonunu aydınlatmaya, sivilce izlerini, kızarıklıkları ve akneye hafifletmeye yardımcı olması için hazırlamış Ayşenur Hanım bu nemlendiriciyi. Tabii yine dost içeriklerle... Boyut 50 ml
Bu ürünü de deneyimledim ve hemen sonucu yazayım şuraya. Ürün biteli baya bir zaman oldu aslında ama ancak güncellemeye fırsat bulabildim. Cildim kuru, biliyorsunuz. Bu anlamda çok emek verdim; eskiden deri soyulacak kadar kuruydu düşünün artık. Zamanla ve doğru ürün kullanımı ile neredeyse normal cilt haline dönüştü. Sadece yüzümden bahsediyorum bu arada. Vücudum hala çok çok kuru. Doğru diye bahsettiğim ürünler arasında bundan sonra Ayşenur Yazıcı markalı nemlendirici de yer alacak. Sabah akşam uyguladım ve kullandığım süre içinde hep cildimi rahat hissettim. Ne demek istediğimi kuru cilde sahip olanlar anladı bence. Sivilce ve akne olayı, kızarıklık durumu yaşamadığım için o vaatlerini değerlendirme şansım olmadı ancak nemlendirme konusunda ve özellikle ürünün "nemi kilitleme" vaadi gerçekten tam isabet.

Ayşenur Yazıcı Güneş Kremi 50 SPF
Güneşin hasar veren ışınlarından korunmamız için yapılmış bir ürün. Konsantre aloe vera içeriği ile yağlandırmadan cildin nemini korurken, ciltteki ton farkının giderilmesine de yardımcı olacağı belirtilmiş. Bu üründe Amerikan Cilt Kanseri Vakfı’nın onayladığı güvenli fitreler kullanılmış. Boyut 50 ml
Deneyim Sonucu: Ürün biraz koyu kıvamlı, bitmesine yakın pompa görevini yitirdi açarak kullandım. Korumasını çok sevmeme rağmen cildime uyguladığımda cildin ürünü kabul etmemiş gibi beni uğraştırmsı tek negatif yönü oldu. Yüzümü iyice nemlendirdikten sonra uyguladım her defasında. Daha sonra da nemlendirici ile karıştırıp uygulamaya başladım. O şekilde daha az zorlandım ama bu defa da koruyucu etkisi azalır mı düşüncesinden kendimi alamadım. Korumasını hassaslığını çok sevdiğim bu ürün bir de kolay dağılır olsaymış keşke. Belki de yağlı ciltler bu sorunu yaşamamıştır.

Uzun yıllardır yaptığı her işi yakından takip ettiğim Ayşenur Yazıcı, eminim ki bu alanda da olabilecek olanın en iyisini yapmıştır. Cilt bakımı ile ilgili önerdiği ne varsa gözüm kapalı hiç düşünmeden denemiş, her defasında da sonuçtan memnun kalmışımdır. Mesela dermaroller çalışmalarım da kendisinin önerisi ile başlamıştır. Zaten kendisine baktığı zaman "cildim için ne önerirse yapmalıyım" diyor insan. Sizce de öyle değil mi?
Ürünlerle ilgili bir de video çektim, oraya da beklerim sizi.

Dediğim gibi ürünleri kullandıkça yazıyı güncelleyeceğim. Beni takipte olun olur mu?
Blogumu hala takibe almadıysanız pc için sağ tarafta, mobil için altta göreceğiniz "izleyiciler" kısmından takibe alabilirsiniz. Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler

Devamını Oku »

Matrix Total Results So Silver Şampuan

Merhaba
Matrix Total Results So Silver Şampuan ile geldim bugün. Daha önce mor şampuan deneyimlerinden biri olan Provoke Touch of Silver Şampuan tecrübemi sizlere yazmıştım, başlık adını tıklayıp yazıya gidebilirsiniz. O günlerden sonra mor şampuan denemelerim de, araştırmalarım da devam etti. Matrix Mor Şampuan kullanıcı yorumlarını okuyunca da bir alışveriş sitesinden siparişimi verdim. Hatta iki tane sipariş verdik, biri kız kardeşim için onun saçlarında grilik yoğun, benim de saçlarımın sarı bölümleri için. Ve kullanmaya başladık.

Gelelim ürünün özelliklerine. Şampuanın rengine benzeyen, hatta biraz daha lila bir ambalajı var. 300 ml boyutunda. Kapak kısmı da kontrollü ürün alınabilecek şekilde ayarlanmış. Aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi ürünün rengi de mor, şeffaf mor. Ürün üzerinde ciddi uyarılar var, hatta "bu ürünü ve herhangi bir saç boyası ürününü doktora danışmadan kullanmayınız" şeklinde bir not bile var. Alerji testi için de şu şekilde bir uygulama önerilmiş: Su ve sabunla bileğin iç kısmını temizleyip, ürünü kulak çubuğu ile uygulayın 48 saat o bölgeyi yıkamayın. Eğer uygulama alanında veya çevresinde bir kaşıntı kızarıklık vs oluşursa alerji gözlemlemiş olacağız. Peki ben bu testi yaptım mı? Hayır. Tüm saç boyalarında da benzer uyarıları görmek mümkün ama ben hiç yapmadım yalan söyleyemem:)
Matrix Mor Şampuan kullanımına geçelim şimdi de. Öneri olarak haftada 2 defa kullanın diyorlar ama bu durumu kişi, kendi saç yıkama sıklığına göre ayarlamalı bana kalırsa. Haftada zaten 2 defa saçını yıkıyorsa bir kişi ki ben haftada bir defa saç yıkayanları biliyorum bu uygulama önerisi çok uygun olmaz. Ben kışın haftada 3 defa yıkıyorum saçımı bazen 4 defa. Yazın hemen her gün. Bu şekilde olunca uyarı önerisine uydum hemen hemen. Bu şampuanı kış aylarında kullandığım için tabii. Yazın da bu şekilde uygulamaya uygun saç yıkama sıklığım. Siz de kendinize göre ayarlarsınız. Saç temizleme detayına gelirsek görevi bu olmamasına rağmen evet temizliyor. Krem kullanmadan da saçları açıyor sorun yaşatmıyor ama ipek gibi yapmıyor tek başına.

Saçlardaki rengi koruma vaadine gelince de bir önceki mor şampuanımdan daha başarılı olduğunu söyleyebilirim. Saçlarımın sarı balyajları yapılalı kaç ay oldu, buna rağmen hala dorelik oluşmadı.
Şimdilerde saçlarımın kahverengi olan bölümlerini küllü kahve yaptırmayı düşünüyorum. Sarılar yenilenecek. Bu süreç içerisinde yeni bir mor şampuan önerisi olmazsa yine Matrix Total Results So Silver Şampuan alacağım.
Bu arada kız kardeşim de gayet memnun kaldır griliklerin korunması konusunda. Hemen bu noktada hangi saçlar mor şampuan kullanmalı sorusuna cevap vereyim; saçlarında küllü renkler kullananlar, grilikler bulunanlar ve sarı renkler kullananlar mutlaka kullanmalı. Hele saç renginin dorelere ulaşmasını istemeyenlere şiddetle öneririm. Güzel bir sarı elde edip kısa süre sonra onun pis bir renge dönüşmesi nasıl can sıkar di mi?
Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler

Devamını Oku »

Neutrogena Hydro Boost Jel Vücut Kremi

Merhaba

Neutrogena Hydro Boost Jel Vücut Kremi ile geldim bugün. Malum yaz geldi. Mevsime uygun ürünler kullanıp sizinle paylaşmaya devam edeceğim. Neutrogena Hydro Boost Jel Vücut Kremi'de bu ürünlerden biri.

Kuru ciltler için hayat başka bir zor. Yaz mevsimi ayrı bakım, kış mevsimi ayrı bakım uygulamak lazım. Yüzüm, vücudum hatta saçlarım oldukça kuru. Nadiren burun kenarlarında arada yağlanma olur onun dışında kuru cilt ile savaş kendimi bildim bileli öncelikli görevlerimden.

Şimdi gelelim Neutrogena Hydro Boost Jel  serisinden jel vücut kremine. Vaatleri nelermiş ve ben memnun kalmış mıyım? Bu arada Neutrogena Hydro Boost Jel Vücut Kremi kullananlar deneyimlerini yazarsa sevinirim. 

Ürün 200ml kavanoz ambalajda. Açtığınızda folyo ile karşılaşıyorsunuz. O folyoyu kullanmaya başladığınızda kaldırın atın, benim annem gibi 'ay ürüne bir şey olmasın, bozulmasın' diye bitene kadar üzerinde bırakmanıza gerek yok. Açıldıktan sonra 12 ay kullanma süresi var. Jel formunda bir ürün ve oldukça yumuşak.

Vaatlerinde diyor ki, cildin nem ihtiyacını iki adımda karşılar: Cilde nemi hapseder, cilt ihtiyaç duydukça ona geri vererek nem dengesini sağlar. Ayrıca  Hiyalüronik Asit ile güçlendirilmiş tazeleyici, ultra hafif ve kadifemsi formülü ile çabucak emildiği, kendi ağırlığının 1000 katı su tutabildiği ve Hiyalüronik Asit içeriğinin ciltte yoğun nemlendirme sağladığı belirtilmiş.

Bu ürün bana Neutrogena tarafından gönderilmişti. 3-4 kullanımdan sonra hemen bir tane daha aldım. Neden aldığımı da hemen anlatacağım.

Öncelikle çok kuru bir cildim var, yazımın başında da belirttiğim gibi ciddi mücadele verdiğim bir durum bu. Eğer yeterince nemlendirmezsem bacaklarım pul pul olur mesela. Tüm bunlardan sonra ambalaj üzerinde ilk göz çarpan "Kuru Ciltler İçin" işareti ile bir hevesle başladım. Dokundum, yumuşacık. Kokladım fresh ve asla rahatsız etmeyen bir koku. Uygulaması ve cilde yedirilmesi ise yapısından dolayı oldukça kolay Neutrogena Hydro Boost Jel Vücut Kremi'nin. En güzel yanı da ne biliyor musunuz? Uygulama biter bitmez vücudunuzda hissettiğiniz serinlik. Muhteşem bir şey his. İşte az önce bahsettiğim 'tekrar alma sebebi' de bu.  Peki bu serinlik hissi uzun sürüyor mu? Hayır keşke gün boyu kalsa. Nemlendirmesine gelince ki asıl vaadi bu; benim kuru cildimi gayet iyi nemlendirdi. Eğer benim gibi çok kuru bir cilde sahipseniz bu ürünün performansı ilk uygulandığı şekilde kalmayacaktır, zamanla azalarak kayboluyor çünkü. Ancak bana bu bile yeterli. . Bu ürünün asıl performansını tatilde güneş sonrası yanan ve kuruyan cilde bir duş ardından uygulandığında göreceğiz. Ve ben şimdi olduğundan daha çok seveceğimi düşünüyorum.

İlk kutuyu bitirdim, ikinciyi de açtım bile. Şu sıralar bayram indirimi var bir tane daha alacağım. 

Kullandıkça ürün hakkında güncelleme yapmam gerekirse hem burada hem İnstagram hesabımda sizlerle paylaşacağım.

Neutrogena Hydro Boost Jel Vücut Kremi'nin içeriğini de ilgilenenler için şuraya kondurayım. Fiyatını sorarsanız normalde 20 lira civarı. Ben bir market indiriminde 15 liraya almıştım. Dediğim gibi şu sıralar genel bir indirim var, her yerde. Eğer böyle bir ürüne ihtiyacınız varsa bir şans verin derim.,

Yeni bir yazıda görüşmek üzere.

Sevgiler

Devamını Oku »

Nays Oje Temizleme Mendili

Merhaba
Yeni tanıştığım bir ürün ile sizi tanıştırmak istiyorum; Nays Oje Temizleme Mendili. Pratik ürünleri oldukça severim, kim sevmez ki. Nays Collection Oje Temizleme Mendili'ni görünce de baya sevindim merakla ve heyecanla kullanmaya başladım. Her şekilde denedim yine size her ayrıntısını anlatmak için. Açık renk oje ile koyu renk oje ile simli ojelerle. 3 gün tırnağımda kalmış oje ile. Daha evvel başka bir yazımda da bahsetmiştim; ojelerin temizlenme kolaylığı, ojenin tırnağınızda ne kadar süre kaldığı ile de ilgili. Yani dün sürdüğünüz ojeyi bugün herhangi bir oje temizleyicisi ile çok kolay çıkarırken aynı ürünle 3 gün sonra aynı kolaylıkla çıkaramayabilirsiniz.

Nays Oje Temizleme Mendili kullananlar, Instagram'dan takip ettiğim kadarı ile memnun ama Google'da ele avuca gelir bir kullanıcı yorumuna rastlayamadım ve o yüzden de fazla bekletmeden yazayım dedim.
Fotoğraflarda gördüğünüz gibi bu mendiller tekli şaselerde bir kutu içinde. Kutuda toplam 20 adet oje temizleme mendili var. Mendillerin boyutunu aşağıdaki fotoğrafta görüyorsunuz.
Markanın sitesinde bu ürünle ilgili "Asetonsuz ve E vitaminli yapısıyla bir tek mendille on parmağınızı tek seferde zorlanmadan çıkartabiliyor. Gliterli ve ski ojelerinizi kolaylıkla çıkardığı gibi sizi ekstra işlemlere zorlamadan da derinlemesine bir temizlik yapıyor. Asetonun zararlarından uzak bir temizlik ve E vitaminiyle tırnak kenarlarınıza bakım yapmak için birebir.." şeklinde vaatlerinden bahsedilmiş.

Yazımın girişinde de söylediğim gibi her şekilde denedim; buna göre vaatler doğrultusunda deneyimime geçeyim. Dedikleri gibi tek bir mendil 10 tırnağın temizlenmesine yetiyor, kırmızı ojeler dahil, sadece siyah denemedim. Glitter ojelerde ise mendili tırnağımıza sarıp 10-15 saniye beklettiğimizde hırpalamadan temizleyebiliyoruz. Bunlar dışında içindeki E vitamini görevini tam olarak yerine getiriyor diyebilirim. Tırnaklarım ve tırnak etlerim kesinlikle kurumadı bu oje temizleme mendilini kullanırken.
O şekilde bu şekilde derken kutunun yarısından çoğunu bitirdim. Şimdi yenisini alacağım; yaz geldi oje çıkarıcı mendiller bu anlamda oldukça kullanışlı ve pratik. Valizde yer kaplamaz, döküldü dökülecek endişesi duymazsınız. Kutusundan çıkarıp valizin en altına dizersiniz oldu bitti. Fiyatı da performansına göre gayet iyi, şimdi indirim de var aklınızda olsun.
Son olarak Nays ürünleri nerede satılıyor sorusuna cevap vereyim.www.nayscollection.com yani ürünün kendi sitesinde sipariş verebilirsiniz. Ya da Cossta Mağazaları, Cosmohome Mağazası veya web sitesinden de alabilirsiniz. Bunun dışında yerel kozmetik marketlerde de bulmak mümkün.
Yeni bir yazıda tekrar görüşmek üzere.
Sevgiler

Devamını Oku »

Sephora Koleksiyon Maskesi Coconut

Merhaba
Yeni bir maske deneyimi ile buradayım Sephora Koleksiyon Maskesi Coconut bahsedeceğim ürün. Sephora Koleksiyon Maskelerin bildiğim, gördüğüm kadarı ile 3 ayrı çeşidi var. Charbon Purifiant détoxifiant, Kiwi matifiant anti-imperfection ve Eau de coco Désaltérant apaisant. Bu maskeler  "kendin yap" şeklinde adlandırdıkları eğlenceli olduğu da iddia edilen maskeler. Bendeki çeşidi Eau de coco Désaltérant apaisant. Bu maske bana Hüzün Sarısı ile Hediyeleşme 5 etkinliğimde Gülümse Yüzüme Blog sahibi Yasemin'in hediyesiydi. Maske severlerden biri olarak beni mutlu eden hediyelerinden biriydi tabi.

Fotoğrafta gördüğünüz gibi şeffaf plastik bir kutuda ve 10 gr. İçine sadece işaretli bölüme kadar su eklenip kullanılması öneriliyor. Vaatlerinde de gelince cildin rahatsızlık hissini hafiflettiği ve dehidrasyonun yani su kaybının görünür izlerini azalttığı belirtilmiş.
Plastik bir kap içerisinde toz şeklinde bir maske bu ve yine içinden küçük bir spatula çıkıyor. Bununla hem karışımı sağlayabiliyoruz hem uygulama yapabiliyoruz. Peki nasıl bir kullanım uygulaması önerilmiş? Ben nasıl kullandım? Ambalajın dışında, fotoğrafta da gördüğünüz gibi bir limit işareti var. O noktaya kadar su ile doldurup karıştırıyorsunuz ve uygulama yapıyorsunuz. 5 dakika kadar cildinizde tutuyor ve soyuyorsunuz. Bende 10 dakika kaldı ikinci uygulamamda ve bir sorun yaşamadım.

Şimdi ben size daha verimli nasıl kullanacağınızı yazayım. Ambalaj içindeki ölçü bir defa kullanım için çok fazla ikiye bölmek gerekiyor. Su oranını da ona göre ayarlarsınız. Fırça ile uygulamak çok daha kolay onu da söyleyeyim. Asla ince sürmeyin, bol bol kullanın. Tüm ürünü hazırlayıp, 'şimdi ben kullanayım, birazdan da arkadaşım eşim annem gelir ona yaparız demeyin kısa sürede krem karamel kıvamına geliyor. Aynayı karşınıza alın, hızlı ve dikkatli uygulayın. Ben bazen aynaya bakmadan sürerim maskeleri, en son rötuş için ayna karşısına geçerim. Bu maske ona uygun değil, hemen toparlanıyor düzeltme imkanı veya ekleme imkanı vermiyor.
Biliyorsunuz hindistan cevizi kokusu bana ağır gelir, fazla gelir ama bu üründen öyle buram buram bir koku almıyorsunuz meraklısına belirtmiş olayım.
Gelelim sonuca; aydınlık bir cilt çıkıyor karşınıza temizleme sonrası. Sanki daha önce cilt çok kirliymiş de bu maske sonrası arınmış gibi. Çok nem veriyor diyemiyorum, çünkü benim cildim kuru özellikle yanaklar çene alın bölgesi gibi. Nemlendiriciyi hemen uygulamam gerektiğini hissettim ama genel olarak çok sevdim. Ve biliyor musunuz? Şu sıralar çok iyi bir indirimde, bence şans verilmesi gereken maskelerden.
Şimdi charcoal ve kivi çeşitlerini de deneyeceğim. Charcoal ciltteki soluk durum problemini çözüyor ve detoks etkisi sağlıyormuş. Kivi ise deri kusurlarına çözüm oluyormuş. Özellikle kömür maskesini çok merak ettim.
Son olarak Sephora demişken, çift fazlı göz makyajı temizleyici ürününü de kullanmanızı öneriyorum. Fotoğraflarını çekemeden, yazısını yazamadan bitirmiştim, tekrar aldığımda sizinle paylaşacağım.
Blogumu hala takibe almadıysanız pc için sağ tarafta, mobil için altta göreceğiniz "izleyiciler" kısmından takibe alabilirsiniz.
Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
 Sevgiler

Devamını Oku »

Avon Surrender Kadın- Avon Surrender Erkek Parfüm

Merhaba
Mis kokulu bir yazı ile geldim bugün. Avon Surrender Kadın ve Avon Surrender Erkek Parfüm günün ürünleri. Efsane geri döndü sloganı ile paylaşılan, bir çok insanın çok sevdiği görünce yupidik ama benim daha önce kullanmadığım parfümler bunlar. Surrender kullananlar o kadar sevmiş ki,   Avon Surrender muadili veya Avon Surrender benzeri koku şeklinde sayısız Google araması yapılmış. Durum böyle olunca 'Efsane Geri Döndü' sloganı gayet isabetli. Avon Surrender 2019 diyelim biz ona:)
Şimdi gelelim benim yorumlarıma.

Avon Surrender Erkek Parfüm

Bu parfüm için 'Baş döndürücü yönünüzü ortaya çıkarın!' denilmiş. Notalarında zencefil yaprakları, ardıç ve kakule varmış. Odunsu-Baharatlı bir koku olarak tanımlanıyor.
Biliyorsunuz parfümler, diğer kozmetik ürünleri gibi değil. İyi bir far paletini çok beğenirsiniz yazıp anlatırsınız. Renkleri de okuyucunun hoşuna giderse alır ve muhtemelen sizinle aynı sonuca ulaşır. Ancak koku zevki çok farklı. Herkes kullandığı parfümün notalarını, içeriğini az çok bilir. Mesela ben hem kadın hem erkek parfümlerde odunsu kokuları severim. Kadınlar da ayrıca turunçgiller katkılı olanları. Şekerli kokular asla bana göre değil. Demem o ki benim zevkime göre değil, parfüm notalarını okuyarak kendi zevkinize göre karar verin. Aşağıda kalıcılığı ve kullanım püf noktalarından da bahsedeceğim.

Avon Surrender Kadın Parfüm

Surrender kadın parfüm için de baş döndürücü yanınızı ortaya çıkarın denilmiş. Demek ki Surrendir'ın kadın erkek fark etmiyor, baş döndürücü bir yanı var:) Hemen notalarında neler varmış bakıyoruz. Misk amberi ve çiçekler  Oryantal-Vanilya-Meyveli şeklince açıklanmış. Bana göre yazın değil de sonbahar kış aylarına daha uygun bir koku bu. Yaz aylarında da belki akşamları kullanılabilir.
Parfümlerin genel özelliklerine bakarsak, dediğim gibi ikisi de kış aylarına uygun kokular. Boyutları 50 ml. Benim koku zevkime de aşağı yukarı uydukları için sevdim. Tasarımları da ince uzun, hoş görünüyor. Çantada çok yer kaplamayacak şekilde düşünülmüş olmalı çünkü çok kalıcı olmadığından, sabah çıkarken kullanıp akşama kadar aynı tazelikte kalmayacağından yanımıza almak zorundayız. Hani çok sıkarsak çok daha fazla kalır durumu vardır ya parfümlerde, bu inanış bazı parfümlerde çalışmaz. Mesela Avon Surrender de öyle. Bunun yerine biraz sıkıp, ara ara tazelemek en akıllıca olanı olur. Çünkü fazla sıkıldığı zaman tahammülü zor ağır kokulara dönüşebiliyorlar. Az ama sık kullanmak daha verimli bir sonuç almamızı sağlar. Bazı parfümler için bu püf noktası önemli.
Sonuç olarak alıp kullanabileceğim bir parfüm diyebilirim. Özellikle kış aylarında. Bir de parfüm kıyafet kombini de önemli onu da belirtmiş olayım. Bu parfümü kot şort ve askılı bir tişört ile kullanmanız çok uyumlu olmaz düşüncesindeyim.
Yeni bir yazıda tekrar görüşmek üzere.
Sevgiler

Devamını Oku »