yazdıklarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yazdıklarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bloggerlar Medya Extra'da



Merhaba

Bilmeyenler için güzel bir haberim var. Hem bloglar hem blog takipçileri için.
Biliyorsunuz bloglar bir süredir gereken ilgi ve değeri görmüyor. Bunun birden fazla sebebi var elbette. Oysa kalıcı olanın blog yazıları olduğu gerçeğini sadece bir avuç insan farkediyoruz, biliyoruz. Bu sebeple #önceblog #bloglarımızasahipçıkalım taglerimin yanında bir yenisini ekledim. Ne yaptım peki?

Editörü olduğum ve  köşe yazarı olduğum (bilmeyenler blogumun hakkımda bölümüne bakabilir) Medya Extra imtiyaz sahibi Funda Erkoç'a bir öneri ile gittim. Kadın ve Moda bölümünü bize bir süre için ayırıp ayıramayacağını sordum ve anlaştık. Daha sonra ben sosyal medya hesaplarımda bunu duyurunca gelen destek cevapları ve yorumlar üzerine sitede "Bloggerlar" adında yeni bir bölüm açıldı ki bu çok önemli. Çünkü bloggerın ne olduğunu bilmeyen ne kadar çok insan olduğunu tahmin bile edemezsiniz.

Ben duyuruyu yaptıktan sonra çok sayıda mesaj ve mail aldım. Belki sorulan bu sorular başka blog yazarlarının da aklında olabilir diye buradan maddeler halinde açıklamak istiyorum.

*Medyaextra'da yayınlanacak yazı özgün olmalıdır, fotoğraflar bize ait olmalıdır. Daha önce kendi blogumuz dahil hiç bir yerde yayınlanmamış olmalıdır. Ancak daha sonra yazıyı blogumuzda "medyaextra'da yayınlana yazım" şeklinde yayınlayabiliriz.

*Medyaextra'da yazmak için ücret talep edenler var.  Bir dava projesinde ücret talep etmenin garipliği bir kenara, günlük tıklanma sayısı onlarca blogun toplam tıklanma sayısından fazla olan bir sitede, isimlerimizin ana sayfada görünüyor olması bence iyi bir şans.

*Bloggerlar bölümünün editörü ben görünsem de, yazıların yayın sırası ve kararı diğer editörlerle ortak alınacak, bunu ben rica ettim. Gelen her yazı yayınlacak tabi ama düzgün bir Türkçe ile yazılmış, açıklayıcı yazılar daha öncelikli olmalı değil mi? Küçük hatalar olur onları yayına verirken biz de düzeltiriz.

*Bu proje sadece aktif blog yazarlarını kapsadığından, instabloggerlara açık değil ayrıca formaliteden blog açıp aylarca yazı girmeyip "ben de varım" diyen arkadaşlara da açık değil.

*Bir bloggerın bir yazısı yayınlandıktan sonra ikinci yazısı da yayınlanabilir. Formata uymayan bir yazının yerine, çok kötü yazılmış bir yazı yerine veya diğer bloglarla dönüşümlü.

*Yazıları ve fotoğrafları info@medyaextra.com adresine gönderiyoruz.

Bu açıklamalardan sonra duyuruyu tekrar edelim.
Blogların varlığını kesinlikle hissettirmek ve unutturmamak adına başlattığımız bu projede bizimle birlikte olmak isteyen blog yazarları bana nasıl ulaşabileceklerini biliyorlar.

Bu projenin diğer blog yazarlarının desteği ile ses getireceğine inanıyorum. Yeter ki birlik olalım, yeter ki çelme takanımız olmasın:)

Bugün sitenin ana sayfasında hem duyuru yapıldı hem ilk blog yazısı yayınlandı. Siftah yazımız Kırmızı Rujlu Blog'dan. 

Bol okunmalı, bol tıklanmalı bloglar diliyorum. Ve her zaman ki cümlemle yazımı bitiriyorum.

"Herkesin şansı kalbindeki samimiyet kadar olsun"

Sevgiler

Devamını Oku »

İnstagram Snapchat Benzerliği!

instagram-snapchati-kopyalamis

Merhaba Arkadaşlar

Dün akşam saatlerinde instagram kullanıcılarının gördüğü değişiklik sosyal medyayı karıştırdı biraz. 
İnstagram Snapchat Benzerliği diye bir başlık yazdım bu konuya ama İnstagram Snapchat'i kopyalamış desem de yeri vardı yani.
Şimdi İnstagram'ın yeni halini anlatayım bilmeyenlere. Sonra da önemli bir sorum olacak sizlere.
 Öncelikle İnstagramda eskisi gibi fotoğraf, video paylaşmaya devam edebiliyoruz onda bir sorun yok. 
Uygulamaya giriş yaptığımızda karşımıza çıkan şu görüntü:

Gördüğünüz gibi üst bölümde en solda benim hikaye bölümündeki paylaşımım var. Sonra paylaşım sırasına göre takip ettiğim instagram kullanıcıları. Tek tek tıklayarak neler paylaştıklarını görebiliyoruz. Tıklayıp izlediğimizde onlara bildirim gidiyor ve görüntüleyenlerin listesini görebiliyorlar. Dediğim gibi normal video ve fotoğraf paylaşımına da devam edebiliyoruz. aynı fotoğrafta blogger arkadaşım @informalnha_ paylaşım yapmış. Mesaj yeri yine aynı instagramın değişmedi. Bu arada sizin hikaye bölümünde paylaştıklarınızı görenler size oradan mesaj gönderdiklerinde, bu sizin DM kutunuza düşüyor. 
Yine fotoğrafta yukarıda sol köşede artı (+) görüyorsunuz. Orayı tıkladığınızda ise hikaye ekleyebileceğiniz bölüme geçiyorsunuz. İsterseniz video isterseniz fotoğraf. Aynı bölüme ekranı sağ tarafınıza kaydırarak da geçebiliyorsunuz.


Hikaye bölümünde paylaşımınızın üzerine renk ve yazı karakteri seçimi ile yazabildiğiniz gibi, kendi el yazınızı kullanarak yazmanız mümkün.
Tıpkı snapchatte olduğu gibi bu paylaşımlar 24 saat sonra silinecek. Ama eskisi gibi tüm takipçilere yaptığınız paylaşımlar siz müdahale etmezseniz kalacak. 
Atladığım ve sizin merak ettiğiniz bir şey olursa sorun lütfen, çözdüğüm bir durum ise cevap veririm.
Şimdi gelelim benim soruma; Snapchat ve İnstagram birbirinin neredeyse aynısı olduğuna göre sizler takip ettiğiniz bloggerları, sanatçıları veya sosyal medya fenomenlerini en çok hangi platformda görmek istersiniz? Her platformun kendine göre paylaşımı devam etsin mi? Yoksa snapchate gerek yok artık instagram da aynı işi yapıyor diyenlerden misiniz? Bu anlamda fikir ve yorumlarınız önemli. Tercihinizi paylaşırsanız sevinirim. Bu yazıda benim dışımda da yorumlarınızı merakla bekleyen sosyal medya kullanıcıları var.
Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler




Devamını Oku »

Ya Sonra...

darbe-15-temmuz

Merhaba

Bir süredir aktif olamadım,malum 15 Temmuz darbe girişimi her birimizin hayatını farklı bir şekilde alt üst etti. Lafı uzatıp ahkam kesecek değilim, herkesin bilgisi ve fikri kendine geçerli. 
Darbe girişiminin ertesi gününe kadar tüm sosyal medya hesaplarımdan ve tabi tv internet haberlerinden gelişmeleri takip ettim. Sosyal medyada o kadar çirkin şeyler okudum ki inanılır gibi değil.
Olay vatan sevgisini aşmış parti dalaşına, lider dalaşına dönüşmüş. Onu da geçtim hakaretler havada uçuşuyor. Hele tarafı belli olan bir kadının "sizin beyninize...." şeklindeki küfrünü görünce hesaplarımı dondurdum, bari sinirlerim bozulmasın dedim. 
Ama benim hesap dondurmam bazı arkadaşların arkamdan konuşmasına malzeme olmuş hem de çok saygı duyduğum, etik değerleri olduğuna inandığım insanların. Sırf askerimize aslanlar dedim diye. Bunu darbecilere dediğimi düşünmüş:)
Böyle düşünen varsa diye kısaca izah edeyim!
Ben darbenin ne fena bişey olduğunu bilirim, yaşadım. Yaşım küçüktü ama yaşadım! Okumak duymak başka, yaşamak başka. Benim vatan sevgimi kimse sorgulayamaz, ben bayrağına vatanına aşık bir insanım. Kaldı ki darbe teşebbüsünde bulunanlar T.C askeri değil başkalarının askeriymiş.
Terör yürüyüşlerine gözüm kapalı çocuklarımı alır giderim, canlı hedef olurum gönüllü. Bilen bilir. Tek patlamada 10 larca şehit verirken, ben yürüyüşlere bayrağa sarılıp giderken bugün beni eleştirenler günün makyaj ürününü paylaşıyordu mesela ama ben onları hain olmakla suçlamadım! Herkes kendi tercihini uygular.
Eğer bunların sebebi iktidarı desteklemiyor oluşum ise bu ülkede benden çok var. 
Darbeci askerlere gelince; en ağır şekilde cezalandırılmalarını diliyorum, inşallah olur. Ayrıca bir dileğim de teslim olmuş emir erine işkence eden halkın da tek tek saptanıp gerekli cezaları alması. silahı olmayan 'abi haberim yoktu tatbikat var dediler' diyen ana kuzularına eziyet edenleri Allah nasıl biliyorsa öyle yapsın.
Tabi bunun yanı sıra emniyet mensubu arkadaşlarımızdan duyduğumuz, günahsız askerin önüne siper olan vatandaşlardan da Allah razı olsun.
Ben bugünden sonra normal hayatıma dönüyorum inşallah. Ama hesaplarımı açtığımda hiç bişey eskisi gibi olmayacak. Vatan aşkı ile lider aşkını birbirine karıştırıp kalp kıran, hakaret eden kim varsa mesafem ona göre olacak. 
Her platformda fanatizm başa beladır, hem de ne bela. O bakımdan ölçüyü kaçırmamak lazım. Parti liderleri gelir gider, partiler açılır partiler kapanır ama vatan her daim var olacaktır. Hayatımın hiç bir dönemi lider takıntım olmadı. İlla ki bir lider söyle derseniz Atatürk derim. 
Bayrağım dalgalansın, birliğimiz bölünmesin, ezanım okunsun, dinime kimse dokunmasın, tüm isteğim bu kadar.

Sevgiler

Devamını Oku »

Koruyucu Aile Olmak!

koruyucu-aile-nasil-olunur
                                                                   (fotoğraf alıntıdır)


Merhaba

Bugün çok farklı bir konudan bahsetmek istedim. "Koruyucu aile" ifadesini duydunuz mu? Koruyucu aile nedir biliyor musunuz? Veya koruyucu aile nasıl olunur? şartları nelerdir?

Bugün bir tesadüf denk geldim bu konuya ve inceledim, okudum araştırdım. Karşılaştığım bilgileri de sizlerle paylaşmayı yerinde buldum.

Aslında koruyucu aile hadisesi bir sosyal sorumluluk. Evlat edinme eylemi ile karıştırılmamalı. Herhangi bir sebeple ailelerinin yanında değil de devlet himayesinde olan çocuklar geçici bir süre için (kalıcı da olabiliyor) şartlara uygun ailelere veriliyor.
Peki nedir bu şartlar? Kimler koruyucu aile olabilir?

T.C vatandaşı olup, sürekli Türkiye'de yaşayanlar. 25-65 yaş aralığında olanlar, düzenli bir gelire sahip olanlar, en az ilkokul mezunu olanlar ve tabi çocuğun vasisi olmayanlar. Bu arada evli veya bekar olmak da farketmiyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlüğü'ne şahsen başvuru gerekiyor.

Başvurunuzu yapıyorsunuz istenilen belgeleri veriyorsunuz sonrasında denetleme süreci  başlıyor. Geçici koruyucu aile de olabiliyorsunuz, sürekli koruyucu aile de olabiliyorsunuz.

Koruyucu aile olmanın evlat edinme hadisesinden farkı ise tahmin ettiğiniz gibi evlat edinme işlemleri sürecinin uzun, daha detaylı olması ile birlikte çocuğun velayetinin size verilmesi. Ancak koruyucu ailede ise velayet gerçek ailede kalıyor sizler çocuğun tüm sorumluluğunu devlet ile paylaşıyorsunuz.

Olur da bu duruma sıcak bakan birileri bu yazıma denk gelirse www.koruyucuaile.gov.tr adresini tıklayarak tüm sorularına cevap bulacağı detayları görebilir.

Eğer bu yazımla bir çocuğun bile sıcak aile ortamına kavuşmasına vesile olursam inanılmaz mutlu olurum. Küçük oğlum biraz büyüsün, durumu anlayacak yaşa gelsin (sorun yaşamamak için), ben de başvuru yapmak istiyorum. Allah ömür verirse tabi.

Hepinize huzur dolu sağlıklı günler diliyorum.
Sevgimle...





Devamını Oku »

Blog Nasıl Takibe Alınır? Fotoğraflarla




Merhaba

Bir süredir blog nasıl takibe alınır soruları blog nasıl izlemeye alınır soruları ile karşılaşıyorum hatta forum sitelerinde başlık açanları gördüm. Fotoğraflarla kısaca anlatmak istiyorum.

Sadece bir gmail hesabına ihtiyacımız olacak. Eğer yoksa; öncelikle google hesabı açıyoruz yani gmail. Mesela benim mail adresim huzun.sarisi@gmail.com. Bu adresle blogları izlemeye alıyoruz. Mail adresimizi hazırsa, giriş yaptıysak, izlemeye alacağımız blogu açıyoruz ve aşağıda fotoğraflarda olanları uyguluyoruz.
             

         'İzle' yazan yeri tıklıyoruz. Siyah çerçeve içinde gösterdim.


blog-nasil-izlemeye-alinir

Bu aşamada mail adresimizin açık olması lazım. Aksi takdirde maile giriş bölümü çıkar önce. Girişi yaptıktan sonra buraya dönüş yaparsınız.
'Takip et' yazan yeri tıklıyoruz. Siyah çerçeve içinde gösterdim.





İşte blogu izlemeye (takibe) aldınız.
Tüm bloglar içinde keyifli turlar diliyorum:)
Sevgiler

Not 1: Bu yazı Ekim 2014 tarihinde yazdığım bir yazı idi. Fotoğrafları yeni sistemle güncelledim.
Not 2: Haziran 2016 yılında 2.defa güncellediğim bu yazı "takibe alma" özelliği değiştiğinden 3.defa güncellendi.





Devamını Oku »

Şişli Belediyesi'nin Şişli Sağlık Kart Projesi Hakkında!

sisli-belediyesi

Merhaba Arkadaşlar

Bugün size Şişli Belediyesi'nin Şişli Sağlık Kart uygulamasından bahsetmek istiyorum. Bana göre örnek bir proje. Hangi il hangi ilçede yaşıyorsanız yaşayın bence bilmelisiniz.

Geçen hafta annemde kaldım birkaç gün, sonra eve geldiğimizde bina kapısında üç tane zarf bulduk, aile fertlerinin isimleri yazılıydı. Gönderen ise Şişli Belediyesi. Merakla açtım kendi adıma olan zarfı ve içinden bir mektupla birlikte fotoğraftaki kart çıktı. Merakım çoğaldı tabi, beklemeden mektuba geçtim.

Şişli sakinleri için oldukça avantajlı, üstelik birebir sağlığımızla ilgili bir projeydi bu. Yaşı 18'i geçmiş her Şişli sakini, adına özel bu karta sahip olacak. 18 yaş altı olanlar ise ebeveynlerinin kartlarından faydalanacak.  Avantajlarımız ise şöyle; Şişli Belediyesi'ne sponsor olan hastanelerde %50 ye varan indirimden yararlanacağız. 

Sadece muayene değil , ameliyatlar, fizik tedavi, diş protez, laboratuvar tetkikleri, yatarak tedavi, kadın doğuma kadar birçok sağlık biriminde %50 ye varan indirimlerden faydalanabileceğiz.

Bu güzel, heyecan verici örnek projeyi tüm takipçilerimle ve geçerken bloguma denk gelen okuyucularımla paylaşmak istedim.

Bu sağlık projesinden ilk faydalandığımda sizin için gelişmeler ile tekrar yazacağım.

"Sağlıklı Yaşam Şişlililerin Hakkı" diyen başkanımız Hayrı İnönü'ye bir Şişli sakini olarak sonsuz teşekkür ediyorum.

Sevgiler



Devamını Oku »

Haftanın Blogu -6-


Merhaba 

Pazar günü yazmam gereken Haftanın Blogu yazımı bir gün gecikme ile yazabiliyorum.  Bu hafta yine bir kozmetik blogu, bir kişisel bakım blogu ile karşınızdayım.
Bu defa bir farklılık oluşturmak istedim ve bu durum ara ara Haftanın Blogu yazılarımda olacak. Bundan sonra blogumda haftanın blogu yazılarında yeni bloglar da yer alacak. Ama her yeni blog değil. Blog yazmayı kazanç değil hobi olarak görüp öyle başlayan, firmaların özel mesajlarını "bana da ürün gönderir misiniz diye doldurmayan. Marka paylaşımlarının altın DM lütfen diye yazmayan, bloguna gerçekten saygı duyup önem veren yeni bloglar her anlamda başımın tacı. Bilgim ve tecrübem ne kadarına yeterse varım ben.
Şimdi sizinle paylaşmak istediğim blog da öyle. Aslında kendisini bu camianın dışında tanıyorum. Sürekli kozmetik ürünü alıp kullanan, çok güzel makyaj yapabilen bir genç kız. Gerçi doğal hali de inanılmaz güzel, su gibi.
Blog açarken benden tek yardım istemedi herşeyi araştırdı, kendi buldu blogu açtı yazmaya başladı. Ve biliyor musunuz ablası da blogger ve ondan da yardım istemedi. Çünkü amacı gerçekten yazmaktı, öğrenerek yazmak. Yazdıkları ile de kısa sürede google arama motorlarında yerini aldı blogu.
Kimden bahsettiğimi de hemen söyleyeyim Kül Kedisi blog Nurtaç. Bloguna gidip baktığınızda "ben şu kadar yıllık bloggerım(!)" diyenlerden daha çok şey göreceksiniz. 
Sizi buradan oraya davet ediyorum lütfen desteğinizi verin. O bunu hakediyor.
Bu arada ablası da bloggermış kim acaba diye düşündüyseniz, Nurtaç'ın ablası Asimetrik blog Mehtap:)
Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler

Devamını Oku »

Kiraz Sapı Hapı (Cherry Handle)


Merhaba

Birçok kadın zayıflamak için farklı yöntemler ve ürünler deniyor değil mi? Bunlardan biri olan Kiraz Sapı Hapı (Cherry Handle) bugün blogumun konusu. Kiraz sapı (kolu) anlamına gelen cherry handle farklı isimler ve farklı ambalajlarla piyasada satılıyor, Benim deneyimlediğim fotoğrafta gördüğünüz ambalaj.

Bir arkadaşımın önerisi ile başladım. Kendisi bu kapsülle kilo vermişti ve benim de şikayetçi olduğum 10 kiloyu biliyordu.

Biraz okudum kiraz sapı kapsülü hakkında yazılanları. Çoğunlukla olumlu yorumlar vardı, bir tane negatif yorum gördüm o kadar da olur dedim kullanmaya başladım.

Bu kapsülü herkes kullanamıyor. Yani, karaciğer kalp ve böbrek rahatsızlıkları olanlar, hamileler, yüksek tansiyonu olanlar, ülser ve gastrit sorunu olanlar. Bende bunların hiç biri olmadığından başladım kullanmaya. Günde 2 kapsül bir sabah bir akşam aç karnına yemeklerden 30 dakika önce alınması ve 2-3 litre su içilmesi öneriliyor gün içinde.

Ne olur ne olmaz diye ben sadece sabahları içerek başladım. Arkadaşım uyarmıştı ilk 3 gün yan etki yapabilir diye. Evet baş dönmesi ciddi enerji kaybı yaşadım. Nasılsa 3 güne geçecek diye devam ettim fakat geçmedi arkadaşlar. Enerji kaybı devam etti, halsizlik baş dönmesi sıklaştı. Son zamanlarda çok yorulmuştum sanırım ondan bu hallerim dedim, aklıma bu kapsülden olabileceği hiç gelmedi. Her gün bir kapsül almaya devam ettim sabahları. 

19.gün hapı almadım çünkü artık motor hareketlerimde bile zayıflama başlamıştı. Sağa sola dönerken bile göz kararması yaşıyordum. Derken aynı günün akşamı konuşurken kelimeler seri olarak çıkmıyordu ağzımdan. Eşim yüzüme baktı ve "yüzün şişmiş" dedi. Kalkıp aynaya bakmaya halim yoktu telefonla kendi fotoğrafımı çektim baktım. Yüzümün sol tarafı şişmiş üst dudağım alt dudağımın üzerine inmiş ve sağ tarafa doğru dönük haldeydi. 2008 yılında bir yüz felci geçirmiştim acaba yine mi derken bu hap geldi yine aklıma. Eşim "kalk hastaneye gidelim" diyordu. Hayır dedim yarını bekleyelim. Çünkü o gün hap içmemiştim, yarın da içmeyecektim. Eğer sebep hap ise düzelme olacaktı. İlerleme olursa gideriz dedim. Sabah olduğunda yüzümdeki şişlik inmiş ama sağ tarafa kayma devam ediyordu. 

Bugün 6.gün içmiyorum o kapsülü. Yüzüm düzeldi, enerjim eskisi kadar iyi olmasa da toparlamaya başladım. En azından o garip göz kararmaları tamamen gitti. Bu arada içmem gereken günlük 2-3 litre suyu içmediğimi de söyleyeyim. Ancak çok fazla çay tüketiyorum.

İşte bu kiraz sapı kapsülü ile ilgili benim deneyimim bu arkadaşlar. Yaşadığım kötü günlerde sizler hiç birşey fark etmediniz; ben yine paylaşımlarımı yaptım yine yorumlarımı yaptım, soruları mailleri ve mesajları yanıtladım. Sadece hergün telefonla görüştüğüm arkadaşlarım anladılar bişeyler olduğunu. Emin olana kadar onlara da herhangi birşey diyemedim.

Kilo vermek için kaç yöntem denedim bilmiyorum ama dukan diyeti ve spor dışında hiç bir yöntem sağlıklı değil. Şimdi bir arkadaşımla birlikte dukan expres yapmaya başlayacağım nasip olursa. Ama daha önce biraz kendimi toparlamam gerekiyor:)

GÜNCELLEME

Arkadaşlar; gelen yorumlar üzerine bu güncellemeyi yapıyorum. Ben zayıflamak için bilinçsiz hap kullanacak biri değilim. Uyarılarınız için teşekkür ederim ama bu gibi ürünlere karşı olduğumu yakınlarım bilir. Bunu denememin sebebi şudur: Arkadaşım mide hastası olduğu için bu kapsülü doktoruna götürüp analizini yaptırdı ve tamamen bitkisel olduğu yönünde bilgi alınca kullandı ve sorunsuz 20 kg verdi. Ben de buna güvenerek kullandım. Bilginize.

Sevgiler


Devamını Oku »

Haftanın Blogu -2-


Herkese Merhaba
Mutlu ve keyifli bir pazar diliyorum. Geçen pazar katıldığım Haftanın Blogu projesinde ikinci yazım ile buradayım. 

Bu hafta bir anne çocuk blogu önermek istiyorum size. Uzun süredir takipte olduğum, hemen her yazısını okuduğum ayrıca sosyal medya hesaplarında da takipte olduğum genç ve güzel bir anne. 
Bir oğlu bir kızı olan, çalışan bir anne. Laf aramızda sırf o kızı için bir gün burdan oraya gidebilirim:)) (maşallah)
Yaşadıklarından örneklerle, araştırıp duyduklarından örneklerle takipçilerine faydalı olmaya çalışırken çocuklarına da inanılmaz bir birikim hazırlıyor aslında gelecek için.
Kimden mi bahsediyorum? İki Çocukla Hayat Gülşah Önen den bahsediyorum!
Yazdıkları, yorumları ve duruşu ile farklı bir çizgisi olduğunu hissettiğim Gülşah Hanım'ın bloguna buradan bir yolculuk yapıp gezmenizi öneriyorum.
Son olarak blogunda gördüğüm bir not ile bitirmek istiyorum yazımı.

"Önce kendini mutlu etmeli insan.Bir kadının mutlu olduğu evde huzur vardır sevgi vardır umut vardır...Mutlu anne mutlu çocuklar demek.Mutlu çocuklar başarılı ve mutlu bir gelecek demektir."
Gülşah Önen

Sevgiler
Devamını Oku »

Blogger Etkinliğime Nasıl Hazırlandım? Neler Yaşadım?



Merhaba

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen 2.yıl etkinliğimin paylaşımları esnasında çok soru aldım. Blogger etkinliği nasıl yapılır? Veya organizasyon nasıl yapılır? Yada hangi sorunlar yaşanır? Etkinliği organize eden kişinin sorumlulukları nelerdir? Hatta birlikte blogger etkinliği yapalım mı? gibi gibi...
Bu yazıda onlara cevap vermek istiyorum dilimin döndüğünce, tecrübem yettiğince. 
Daha önce bir arkadaşımla iki ayrı etkinlik düzenlemiştik onlar da çok beğeni almıştı. Onun dışında iki yıldır da sene sonlarında düzenlediğim ve geleneksel hale getirmeye çalıştığım bloggerlar arası #huzunsarisiilehediyelesme etkinliklerim oldu.
Farklı etkinliklere katıldım her alanda. Ve dolayısı ile zaman içerisinde ölçülerim oluştu. Neydi bu ölçüler?

Etkinlik hazırlıklarına başlarken iki ayrı sorumluluğum olduğunun farkındaydım.
İlki blogger konuklarıma karşı olan sorumluluğum; onlar benim davetlim, misafirim. Bir misafiri evinizde nasıl ağırlıyorsanız orada da o şekilde ağırlamak zorundasız. Gerekirse hep ayakta kalacaksınız, gerekirse aç kalacaksınız ama onları gerektiği gibi ağırlamak etkinlik sahibinin görevi. Organizasyon bitiminde blogger konuklarınıza karşı sorumluluklarınız da bitiyor büyük ölçüde.

İkincisi sponsor markalara karşı sorumluluklarım. Markalara etkinliği anlatırken onlar için neler yapabileceğimi de anlatıyorum. Yalan vaat vermiyorum. Onların taleplerini ise yapabileceksem kabul ediyorum.Yani "şunu yaparsanız sponsor olalım" diyen bir markaya sırf sponsor olsun diye tamam demiyorum. Konuklarıma sormadan asla şartlı sponsor kabul etmiyorum mesela. Etkinlik bittikten sonra mail atıp "arkadaşlar şu marka için şöyle bir paylaşım lazım, basın bülteni bağımsız yazı yazmamız lazım" demem nasıl garip olur düşünsenize. Bana böyle bişey yapılsa çok kızarım mesela. Bu etkinlikte de sadece iki bağımsız yazı isteyen marka ile anlaştım onu da konuklarıma sorarak tabi. Onun dışında şartlı hiç bişeyi kabul etmedim. Bu anlamda görüştüğüm markalar şu an okuyorlarsa gülümsüyorlardır:) Çünkü çok netim bu konuda. Söz verirsem yapmalıyım, yoksa kendimi yerim.

Katılımcı bloggerlar yazılarını yazmaya başlar ben linkleri not alırım. İnstagram paylaşımı yaparlar, video çekerler ben linkleri not alır dosyalarım. Ve hepsi tamamlandıktan sonra ilgili sponsorlara gönderirim. Bu da en az 1 ay gibi bir zaman alır.

Eğer hakkını vererek bir organizasyon yapmak istiyorsanız, bir yılınızın 4 ayını buna ayıracaksınız. Ama ben etkinliği yapar sonrasını önemsemem diyorsanız zaman içinde kara listeye alınırsınız. Hem blog camiasında hem markalar tarafından.

Şimdi gelelim etkinliğimdeki ünlü konuklara. O isimler oraya benim blogger kimliğim için gelmediler. Basın danışmanlığı ve gazeteci kimliğim aracılığı ile zamanında edindiğim dostluklar sebebi ile geldiler. Bunu açıkça söylüyorum. Yani daha o kadar ünlü bir blogger olamadım:))

Bir önemli konu da bütçe. Yani etkinlik hazırlığı aşamasında harcama yapıyorsunuz. Mesela bazı markalar ürünü gönderiyor kargo ücretini  siz ödüyorsunuz. Anlaştığınız mekanın ikramları gözünüze az geliyor ekleme yapıyorsunuz. Bazıları paketli gelmiyor, siz gidip karton poşetler kutular filan alıyorsunuz. Ürünlerin etkinlik alanına gitmesi için bir nakliye ile anlaşıyorsunuz. Korkunç bir telefon faturası ödüyorsunuz, son iki ay:) Matbaa eksikleriniz oluyor siz yaptırıyorsunuz. Konuklarınıza farklı jestler yapmak için arayışa giriyorsunuz. Etkinlik düzenleyen bir arkadaşıma "bu etkinlikler için para alıyor musunuz?" diye soranlara da cevap olsun bu paragraf:) Bu bütçeyi kısabilirsiniz. Nasıl mı? Mesela bir kozmetik firması 5 ürün gönderir her bir konuğunuz için siz o 5 ürünü avuçlarınızla taşıyıp konuğunuzun masasına bırakırsanız karton poşet alma masrafından kurtulursunuz. Misafirlerinizi kurabiye çay ile ağırlamak isterseniz ek ikramlar masrafınız da olmaz. Kargo ücreti ödemeyen firmaya ürünü geri gönderip ciyak ciyak bağırırsanız kargo ödemeleri de yapmazsınız. Bunları yapanları gördüm, hepsinden soğudum. Elini taşın altına koyamıyorsa kişi bu gibi organizasyonlara kalkışmamalı.

Ve çok stres yaşıyorsunuz. Bazı markalarla iletişim yaşarken sorun oluşuyor. 
Kimse kimsenin kara kaşına kara gözüne ürün yollamıyor. Herkes işini yapıyor, markalar da bloglar da. Bu kadar net aslında durum. 
Stres yaşadığınız bir konu da konuklarınızın etkinlik yazılarını yazmaması veya geciktirmesi. Yukarıda markalar için söylediğim şey bloggerlar için de geçerli. Kimse sizin kara kaşınıza kara gözünüze ürün göndermez, yazılarını bekler haklı olarak. Konuklar da bunu bilerek gelirler zaten. Bu etkinliğimde özellikle beni üzmeyecek zor durumda bırakmayacak olan blog yazarlarını davet etmeye çalıştım. 

Uzun bir yazı oldu farkındayım ama olabildiğince kısaltarak anlatmaya çalıştım, buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Atladığım bişey varsa yorumlarda sorun lütfen yanıtlamaya çalışırım gerekirse yazıyı güncellerim.

Sevgiler

Devamını Oku »

Haftanın Blogu




Merhaba

Bir süredir ilgi ile takip ettiğim Haftanın Blogu projesine ben de katılmak istedim. Dağınık Anne'nin başlattığı oluşumda blogları destekleyen, blog yazmayı destekleyen biri olarak olmazsam olmazdı değil mi?

Dağınık Anne demiş ki; ya siz belirleyin ya kura ile seçin. Ben bazı ölçülere uyan bloglar arasında her hafta bir blogu sizlerle paylaşmak, tanımıyorsanız tanıştırmak istiyorum.

Tabi ki seçimlerimde ölçülerim olacak en bilmiş şekilde:) Eğer ürün tanıtımları yazan bir blog ise samimiyetinden şüphem olmaması lazım. Yazılarına önerilerine güveniyor olmam lazım. Bloguna ticarethane olarak bakmadığımdan emin olmam lazım. Tanıttığı ürünlerin hem maddi hem manevi anlamda kolay  ulaşılabilir olması lazım. Her yazısında MAC Kiko Sephora diyorsa ben uzak duruyorum amacından şüphe ediyorum çünkü. Eğer yemek blogu ise tarifleri kolay anlaşılır, duru anlatımı olması lazım. Ben anlıyorsam herkes anlar:) Eğer edebi yazılar, şiirler veya gündem paylaşan bir yazar ise sıkmayan akıcı yazan, dilimizi doğru kullanan yazıları olması lazım.
Bu kadar bilmişlikten sonra ilk haftanın blogunu açıklayayım: Cadının Kozmetik Kazanı İlke. Bazıları onu Alışveriş Cadısı olarak biliyor. 
Neden Cadının Kozmetik Kazanı? Öncelikle blogu hep güncel, bunu çok seviyorum. Yaptığı işi sevdiği  belli. Bloguna girip karıştırmaya başladığınızda  Ürün bilgisi verdiğinde sevdiği ürünleri anlatırken de, sevmediklerini anlatırken de ölçülü. Mesela firmanın gönderdiği ürünü zaman yetmediği için kullanamıyor ve açık açık bunu yazıp "çöpe" diyebiliyor. Bunu herkes yapmaz, hele firma göndermişse anlata anlata bitiremez bazıları, kullanmamış olsa bile.
Tüm bunlardan sonra tam burayı tıklayıp, blogu şöyle bir gezip incelemenizi öneriyorum. İnceleme sonunda da muhtemelen takibe alırsınız zaten.
Sevgiler
Devamını Oku »

Hüzün Sarısı 2 Yaşında Sponsorları -2-

Merhaba

Etkinlik sponsorlarını yazmaya devam ediyorum. Bugünü Hüzün Sarısı 2 Yaşında sponsorlarımızdan olan kozmetik markalarına ayırdım. Hep birlikte bakalım neler var. Benim deneyimlediklerim ve henüz tanışmadığım ürünler hangileri onları da paylaşacağım sizinle.
Etkinlik hakkında yazımı buradan sponsorlarımızdan bahsettiğim ilk yazımı ise buradan okuyabilirsiniz. 
Gelelim kozmetik alanındaki sponsorlarımıza

Pastel Kozmetik bizlere dolu dolu bir paket göndermişti. İçinde ise yazısını tam şurada yazdığım Moon Light Highlighter, iki adet ruj 7 adet oje bu ojelerden 3 tanesi Pastel Renk Laboratuvarı yarışmasında dereceye giren ojeler. Ayrıca daha evvel denemedim bu yeni ürünü. Deneyince muhakkak sizlere paylaşacağım. Teşekkürler Pastel

Dalan da çok şık bir paketle sponsorlarımız arasında yer aldı. Duş jelini kullanmaya başladım bile, kısa zamanda detay yazısını blogda yazarım diye planlıyorum.Teşekkürler Dalan

Herbital markasını yeni tanıdım. Saç bakım yağı, saf argan yağı, kaş kirpik serumu , parfüm ve lip balmları ile bizimle oldu. Hepsini denedikçe sizlerle paylaşacağım. Sanıyorum ilk deneyeceğim kaş kirpik serumu olacak:) Teşekkürler Herbital.

Deina Kozmetik yeni tanıştığım bir marka. Gönderdiği pakette kontur paleti (bana göre çok işlevli), ojeler, eyeliner, ruj ve makyaj bazı vardı. Tamamını çok merak ediyorum. Kısa süre içerisinde deneyimleyeceğim. Teşekkürler Deina Kozmetik.

Essence markasını iyi tanıyor ve hepimiz seviyoruz. Fiyat performans karşılaştırmasında başarılı ürünleri olan bir marka. Etkinliğimize ojeleri ve rujları ile katıldı. Teşekkürler Essence.
Hc Hair Care daha önceden saç tiplerimizi öğrenip ona göre hazırladığı şampuan ve saç kremi ile katıldı etkinliğimize. Markanın daha evvel Complex saç yağını kullandım ve çok memnun kaldım yazısını ise tam şurada yazıp sizinle paylaşmıştım. Şampuan ve saç kremini ilk defa deneyeceğim. Teşekkürler Hc Hair Care

Nobren Parfüm şık karton çantası ile göndermişti parfümlerimizi. Ben kokusuna bayıldım. Kalıcılığı ve diğer detaylarını bağımsız bir yazıda sizlerle paylaşacağım. Teşekkürler Nobren.

Neutrogena şık kutusu ile Visibly Clear serisi ile bizimle oldu. Daha evvel jelini kullandığım serinin bu defa peelingi ile kullanacağım. Teşekkürler Neutrogena.

Mediwell bizlere daha evvel deneyimleyip çok beğendiğim lip balmları ile katıldı. Ayrıca mini bir manikür seti de yollamıştı. Mediwell lip balm yazımı okumak için burayı tıklayabilirsiniz. Teşekkürler Mediwell.

Beliz Kozmetik Kiss Takma Kirpikleri ile etkinliğimizde yer aldı. Daha evvel kullandığım ve sevdiğim bu ürünün duruşlarını ve nasıl kullanıldığını fotoğraflarla size anlatacağım. Teşekkürler Beliz Kozmetik.

Revox Şampuan etkinliğe şampuanları ile katıldı ancak aynı gün doğum günüm oluşunu atlamayan Revox tüm ürünlerinden olan bir paket göndermişti bana. Kullanmaya başladım set halinde. Yeterli kanaat oluştuğunda detayları ile yazacağım. Teşekkürler Revox.

Esterel daha önce ürünlerini kullanmadığım markalardan biri. Dipliner ve eyeliner ürünleri ile bizimle oldu. Teşekkürler Esterel

Karline susuz manikür ve pedikür setleri ile katıldı organizasyonumuza. Manikür setini denedim kısa zamanda yazısını yazacağım. Teşekkürler Karline.

Fullipster Çok şık kutusunda XP Mascara, XP Eyeliner ayrıca far ve eyeliner aparatı göndermişti bize. Teşekkürler Fullipster

Bebak Makyaj Temizleme Mendili ve severek kullandığımız gül suyu ile bizimleydi. Teşekkürler Bebak.

Makyaj Kutusu kutusu bizlere 6 ürününü göndermişti. Çekilişle sahiplerini bulular. Bana da çekilişte bu güzel fırçalık çıktı. Çoktan yerini buldu bile masamda, içi de dolduruldu. Teşekkürler Makyaj Kutusu


Haceri Simya Cilt Bakım Maskesi ve Bakım Kremi ile bizimle oldu. Maskesini denedim ilk kullanımda olması gerektiğinden daha iyiydi, sevdim. Devam etmek isterdim ancak son kullanma tarihi mart olunca kullanmak istemedim. Marka yetkilileri kapağı açıldıktan sonra 12 ay kullanabilirsiniz dese de, içim rahat etmedi. Yine de, teşekkürler Haceri Simya

Cosmed  çok cici bir pembe kese içinde saç bandı ve 3 adet tek kullanımlık vanilyalı nem maskesi göndermiş. Teşekkürler Cosmed.

Kozmetik sponsorlarımız da böyleydi. 3.sponsor yazım, gıda ve kozmetik dışı sponsorları kapsayacak.
Yine etkinlik gününden, en çok güldüğümüz anlardan bir kare ile yazımı sonlandırmak istiyorum.
Sevgiler





Devamını Oku »

Sevginin Adresi Hediye Rengi



Merhaba

Bugün size bir hediye sitesinden bahsetmek istiyorum. Sitenin adı Hediye Rengi. Ben böyle siteleri çok büyük kolaylık görüyorum.
Özel günlerde kişiye özel hediyeler bulabileceğimiz platformlar. Sitenin kategoriler bölümünde Kişiye Özel Hediyeler başlığı dışında Nostaljik Hediyeler İlginç Hediyeler veya Peluş Hediyeler gibi bir çok başlık var.
Sitede dikkatimi çeken bir özellik ise Hediye Danışmanlığı diye bir sekme olması. Eğer hediye için karar veremiyorsanız, bu sekmede olan formu doldurup gönderiyorsunuz, size seçeneklerle birlikte dönüyorlar.

Hediye Rengi bizim #huzunsarisi2yasinda sponsorlarımızdandı. Konuklarıma nostaljik görünümlü radyo gönderdi, uzaktan kumandalı. Blog yazarı konuklarım hediyelerini çok sevdi. Sadece onlar mı? Gören herkes tabiri caizse bayıldı:)
Bu fotoğraf Gülümse Yüzüme blog Yasemin'ait

Yazının başındaki hediye ise bana ait. Sigara tabakası koleksiyonum olduğu doğrudur:) Çok çok beğendim bu seti ben. Çakmağı ve tabakası ile kullanmaya kıyabilir miyim bilmiyorum? Klaket deseni ile beni cezbetti diyebilirim.
Sitede alışverişlerinizi kredi kartı veya kapıda ödeme şeklinde yapabiliyorsunuz. Kredi kartınızla kapıda da ödeyebiliyorsunuz. Dilerseniz hediye paketi talebinde bulunabiliyorsunuz.

Şu nostaljik telefon şeklindeki kumbaraya bakar mısınız? Her an sipariş verebilirim, üstelik fiyatı 39.70TL



Devamını Oku »

Hüzün Sarısı 2 Yaşında Sponsorları -1-



Merhaba

Bu yazımı Hüzün Sarısı 2 Yaşında etkinliğimin sponsorları için ayırdım. Markaların tamamı tek yazıda kalabalık olacağından 3 ayrı yazıda sizinle paylaşmayı planlıyorum. Hem vaktinizi almamak hem okurken sıkılmamanız adına.
Etkinliğin ilk yazısını tam burada yazıp, günün genel gidişini sizinle paylaşmıştım.

Dilerseniz başlayalım. Biliyorsunuz ilk yazımda yazdığım gibi etkinliğimiz Radisson Blu Conference&Airport Hotel de gerçekleşti, harika ağırlandık. Salonun tüm organizasyonunu Kuğu Organizasyon yaptı, herşey muhteşemdi.
Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi harika bir pastam vardı ve pastamın lezzeti dışında bana benzeyen figürü çok dikkat çekti. Pastamın mimarı Zencefil Tasarım Evi çok teşekkür ediyorum. Yine masada gördüğünüz çikolata topları Tatlımo markasına ait. Sayın Mahmut Atar'a bu lezzetler için teşekkür ediyorum. Masa örtüsüne asılı gördüğünüz nazar boncuğu ise Gülşah'ın Sihirli Değneği nin el emeği. Ayrıca tüm konuklarıma nazar boncukları ve kokulu taşlardan oluşan bir paket hazırlamıştı, güzel de bir not iliştirmişti. Çok teşekkür ediyorum Gülşah'a. Yine masada gördüğünüz çiçek Güzellik Kazanı Arzu'nun bana hediyesi:)


Duru Bulgur tanıdığımız, sevdiğimiz bir marka. Katılımları için çok teşekkür ediyorum. Etkinliğin hemen sonrası Başbaşı Bulgur çeşidini deneyip, instagram hesabımda paylaşmıştım sizlerle. Duru Bulgur'a teşekkürler.

Berrak Turşuları ise Dobipa Acı Sos ve Çubuk Usulü Salatalık Turşusu çeşitleri ile bizimleydi. Duru Bulgur ile hazırladığım pilavın yanında çok iyi oldu:) Teşekkür ediyorum.

Dimes %100 Sıkma Nar ve Elma Suları ile bizimleydi. Teşekkürler Dimes

Uneller yeni çıkan Gurme çeşidi dahil, çok farklı lezzetlerle bizimle birlikte oldu. Çok teşekkür ediyorum:)

Mr.&Mrs.Popcorn patlamış mısırdan çok daha ötesi lezzetleri, ilk defa denediğim Karamelli, Çedar Peynirli ve Sütlü Çikolatalı çeşitleri ile bizimleydi. Çedar Peynirli favorim oldu. Teşekkürler.

Online İçecek bizimleydi farklı ürünleri ile. Bu noktada sizlere bir konuyu aktarmak isterim. Online İçecek, Mumyak'ın kardeş firması ve her iki firma da karlarının %50 sini  patili dostlarımızın ihtiyaçları için kullanıyorlar. Teşekkürler.

Balparmak Apitera çeşidi ile bizimle birlikte oldu. Arı ürünlerinin karışımından oluşan bu ürünü size bağımsız bir yazı ile anlatacağım daha sonra. Sağlık önemli. Teşekkürler Balparmak

Cream Works Coffee Cream ürünü ile bizimleydi. Teşekkürler Cream Works

FitNut Fıstık Ezmesi %100 fıstık ezmesi ürünleri ile bizimle oldu. Teşekkürler FitNut

Bugünlük bu kadar marka ve ürün paylaşayım sizinle. Etkinlikten bir kare ile yazıma son vereyim. 
Sponsorların 2.bölümü kozmetik üzerine olacak.
Sevgiler


Fotoğrafta:
Gülümse Yüzüme, Asimetrikblog, ben, Life of Yasmina, Şirin Kanatlar Seda,
Audrey'in Şekerleri, Güzellik .Kazanı, Ceren, Ayşenur Yazıcı









Devamını Oku »