Neutrogena Visibly Clear Temizleme Jeli ve Arındırıcı Tonik

Günün iki tane ürünü var yine. Neutrogena Visibly Clear Temizleme Jeli ve Arındırıcı Tonik. Daha çok yağlı ve sivilceli ciltler için düşünülmüş ürünler bunlar. Hemen vaatlerine bakalım. Neutrogena Visibly Clear Temizleyici Jel 
Alkol sabun ve yağ içermiyor. içinde salisilik asit bulunuyor. Sivilce oluşumunu engellemeye yardımcı olması en iddialı vaadi. Cildi yağ ve kirden arındırması hücrelerin yenilenmesine yardımcı olması da vaatleri arasında. Siyah noktalarla savaş edebilme vaadini de atlamayalım.

Neutrogena Visibly Clear Tonik


Cildin jel ile temizlenme aşamasından sonra kullanılan, cilt temizliğinde tamamlayıcı ürün. Vaatler aşağı yukarı aynı. Sivilce oluşumun engellenmesi ve siyah noktalarla savaş.Yalnız jelden bir farkı içinde alkol bulunması yazık ki. Ürünler 200 ml. 

Bu ürünleri biz oğlumda kullandık. Çünkü benim cildim kuruya yakın ve ürünlerin hünerlerini anlamak pek mümkün olmazdı ama oğlumun cildi karma ve sivilceye meyilli bir cilt. Arada ihmal etse de sabah akşam kullandırmaya özen gösterdim.

Vaarlerine bakarak ürünleri değerlendirmem gerekirse; temizleme jeli cildi gerektiği gibi temizledi, kurutmadı germedi. Tonik kullanımı sonrası hafif gerilme oldu ciltte. O sebeple oğlumun peşinden elimde nemlendirici koştuğum, odasının kapısını on yüz milyon kere tıklattığım doğrudur. 

Kullanıma başladığımız ilk hafta iki tane minik sivilce çıktı, kısa sürede kayboldu. Sonradam öğrendim ki bu sivilceler alttan çıkmak için debelenen sivilcelermiş. Sonrasında ürün bitene kadar bir daha sivilce görmedik. Siyah noktalar üzerinde pek bir etkisi olmadı, o bir kaç siyah nokta hala duruyor. Temizleme ve arındırma işleminde başarılı olduğunu düşündüğüm bu ürünlerin siyah noktaları neden ortadan kaldırmadığını bilemedim. Belki de eski olduklarındandır, yeni siyah nokta oluşumu gerçekleşmedi.

Neutrogena Visibly clear temizleyici jel ve arındırıcı tonik uygun fiyatlı ve kolay bulunabilir ürünler, onu da belirteyim. 
Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler
Devamını Oku »

Neutrogena Hydro Boost Makyaj Temizleme Mendili

neutrogena-makyaj-temizleme-mendili


Merhaba

Deneyip, notlarını aldığım ancak yazamadığım ürünlerin yazılaeını sizlerle paylaşmaya devam ediyorum. Bugünün ürünü Neutrogena Hydro Boost Makyaj Temizleme Mendili.
Makyaj temizleme mendillerinin ne kadar pratik olduğunu hatta bazen hepimizi ciddi bir yükten kurtardığını biliyoruz. Hani bazen 24 saatin size yetmediği günler vardır, kendinizi yatağa zor atarsınız yorgunluktan. Sonra yüzünüze neredeyse sabitlenmiş makyajınız gelir aklınıza. İşkencenin başladığı nokta. Yatağı zor bulmuşsunuz zaten, şimdi kim kalkıp makyaj temizleyecek dakikalarca?
Benim en çok böyle anlarımda koşup gelmiştir makyaj temizleme mendilleri. Bir de memnun kaldıysam, baş ucumda mutlaka olur.
Neutrogena makyaj temizleme mendilini görünce de bu anlamda çok sevindim. Uzunca bir süre deneyemedim, malum makyaj yapamıyordum. Sonunda denedim hatta bitirip yenisini aldım.
Önce vaatleri neler, size anlatayım. Suya dayanıklı maskarayı çıkarması ve cildi nemlendirmesi bana göre en iddialı vaatleri.



Her türlü makyajı temizlemede bu mendilleri kullandım, gözlemledim. Genel anlamda görevini yerine getirdi. Kalıcı rujlarda da başarılı oldu ancak suya dayanıklı maskarayı temizlemekte zorlandım doğrusunu söylemek gerekirse, uğraştırdı beni. Hatta baktım olmayacak yine Neutrogena Deep Clean ile temizledim kalanlarını.
Bahsedilen ferahlık hissini ben de yaşadım, özelikle kuru olan yanak bölgemde rahatsızlık oluşturmadı gerginlik olmadı. Rahatsız etmeyen hoş bir kokusu var, kalıcı değil. Her gün waterproof maskara kullanmadığıma göre ve her gün makyajımı mendille temizlemediğime göre Neutrogena Hydro Boost Makyaj Temizleme Mendili benim tarafımdan kullanılmaya devam edecek. Yeni aldığım mendilleri yanlış aklımda kalmadıysa 12 liraya aldım. Fiyatı da performansına göre iyi.
Yeni bir yazıda tekrar görüşmek üzere.
Sevgiler

Devamını Oku »

Nature Beauty Cilt Destekleyici Krem Nature Beauty Temizleyici Tonik

nature-beauty-temizleyici-tonik


Merhaba

Yine bir ürün deneyimi ile yeniden buradayım. Aslında bir değil iki ürün:)
Nature Beauty Cilt Destekleyici Krem ve Nature Beauty Temizleyici Tonik bugünün ürünleri. Aslına bakarsanız Nature Beauty markasının bu ürünleri üçlü set halinde satılıyor yani destekleyici
krem ve temizleyici tonik dışında bir de maskesi var. Ben maskeyi henüz hiç açmadım. Vaatleri oldukça   güzel, iç acıcı.Detaylı olarak inceleyip ondan sonra sizlerle paylaşmayı uygun gördüm.
Bu ürünlerden sizlere Cilt Bakım Rutinim isimli videomda da bahsetmiştim. O videoyu izlemek için tam burayı tıklayabilirsiniz.



Ürünlerin her ikisi de pompalı ambalajlarda ve 100 ml boyutunda. oldukça sağlamlar. Çoğunlukla günde iki defa uyguladım ben.
İsterseniz tonik ile başlayayım: vaatlerinde bahsettiği gibi temizleyici  tonik görevini tam olarak yaptığını söyleyebilirim. Yalnız cildimde olan minik bir uçuğa uygularken ciddi olarak yaktı. Dediğim gibi temizlemesini sevdim cildimi kurutmadı. herhangi bir irritasyona sebep olmadı. Tekrar alır mıyım bundan çok emin değilim. Bir sorun yaşatmasa da ekstra bir özellik fark edemedim. İçeriği merak edenler için hemen paylaşayım,
Aqua, Calendula Officinalis (Calendula) Flower Extract, Aloe Barbadensis (Aloe) Leaf Extract, Rosa Damascena Flower Oil, Sodium PCA, Potassium Sorbate, Phenoşyethanol, Caprylyl Glycol 

Destekleyici kreme geçelim. Bu kremin vaatlerinden bir tanesi canlandırması, ışıl ışıl göstermesi. İlk bir haftadan sonra kendini bu anlamda belli etti arkadaşlar. Nemlendirmesini sevdim, verdiği ışıltıyı sevdim. Ürünü bitirmek üzereyken gözle görülür ölçüde  sağlıklı gösterdiğini fark ettim. Bu oldukça hoşuma gitti. Tek başına bu krem satılıyor olsa çok net alırım. Bu kremle ilgili tek sorun henüz yarıya bile gelmemişken pompasının bozulması oldu. orada biraz sıkıntı yaşadım. Bir süre sonra kendiliğinden düzeldi. Hemen destekleyici kremin de içeriğini paylaşayım.
Aqua, Paraffnum Liquıdum, Cetearyl Alcohol, Ceteareth-20, Glyceryl Stearate, Gliserin, Panthenol, Chamomile Recutıla Flower Extract, Phenoxyethanol, Caprylyl Glycol, Rosa Damascena Flower Oil. 

Ürünlerde bitki özleri ile minerallerin işlenmeden kullanıldığı sitelerinde özellikle belirtilmiş. Marka içeriğin temizliği konusunda oldukça iddialı. Leke akne ve sivilceler üzerinde de iddiası var bu ürünlerin ancak benim cildimde bu sorunlar olmadığı için o anlamda gözlemleyemedim.

Nature Beauty Cilt Destekleyici Krem ve Nature Beauty Temizleyici Tonik oldukça bereketli, uzun süre kullandım. Yazımın başında da belirttiğim gibi 3'lü satılan bir cilt bakım seti bu. Buradan markaya sesleneyim; 'lütfen tek tek satışa sunun' çünkü ben kremden oldukça memnun kaldım. Fiyatı da uygun bu setin, aklıma gelmişken onu da belirteyim.
Maskesini de detaylıca inceledikten sonra sizlerle paylaşacağım.
Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler

Devamını Oku »

Çift Fonksiyonlu Derin Dondurucu

                                                       
İlk önce çift fonksiyonlu derin dondurucunun ne demek olduğu ile başlayalım, zira ilk duyduğumda ne anlama geldiğini ben de anlayamamıştım. Klasik derin dondurucular sadece “derin dondurma” yapıyor, yani içlerindeki tüm gıda ve besinleri -16 / -24 arasındaki bir sıcaklıkta depoluyor. Bunun avantajı, bu sıcaklıkta hemen tüm besinlerin kullanım ömürlerinin son derece uzun olması. Yani yazın dondurduğunuz bir gıdayı, kışın ilk günkü tazeliği ile tüketebiliyorsunuz. Ancak derin dondurma uzun süreli bir çözüm ve kısa sürede tüketmeniz gereken gıdalar için yeterince pratik değil. Aynı şekilde, su oranı yüksek besinler (karpuz, üzüm, vs.) derin dondurma işlemi için pek uygun değil, zira içlerindeki su kristalleşiyor ve gıdanın lezzeti bundan etkileniyor. Bu türden gıdalar için derin dondurucu değil, “soğutucu” kullanmak gerekiyor.

İşte çift fonksiyonlu derin dondurucu modelleri, tam olarak bu işe yarıyor. İstediğiniz zaman soğutma, istediğiniz zaman da derin dondurma yapıyorlar. Bu yüzden, kelimenin tam anlamıyla her besin türü ve her depolama amacı için uygunlar. Ancak, piyasada kaliteli bir çift fonksiyonlu derin dondurucu modeli bulmak oldukça zor. İşte bu nedenle uzun araştırmalardan sonra Uğur Soğutma’ya ait UED 7246 DTK modelinde karar kıldım. Uğur Soğutma’nın bu sektörde 60 yılı aşkın bir deneyimi var ve gerçeği söylemek gerekirse, kayda değer bir rakibi de bulunmuyor. Nitekim UED 7246 DTK’yı birkaç aydan bu yana kullanıyorum ve son derece memnun kaldığımı rahatlıkla söyleyebilirim.

Her şeyden önce, bu bir dikey derin dondurucu model. Yani görünüm ve kullanım olarak klasik buzdolaplarına benziyor. 261 litre brüt iç hacmi var ve en kalabalık aileler için bile fazlasıyla yeterli. Derin dondurma, soğutma ve sıfır derecede saklama özellikleri bulunuyor. Besinlerinizi kullanılan moda göre +3 / -24 sıcaklık aralığında depolayabiliyorsunuz. No frost özelliğine sahip olan çift fonksiyonlu derin dondurucu, aynı zamanda A+ enerji sınıfına ait, yani çok az elektrik harcıyor. Ön kapağı üzerinde bir LED ekran var ve tüm ayarları (kapağını açmaya gerek kalmadan) bu ekranı kullanarak yapabiliyorsunuz. Ben Uğur Soğutma’nın çevrimiçi mağazasını kullanarak satın aldım (https://satis.ugur.com.tr/) ancak Türkiye çapındaki bayilerden de alabilirsiniz. Bir derin dondurucu almaya niyetliyseniz, çift fonksiyonlu bu modele muhakkak bir göz atmanızı öneriyorum, kesinlikle pişman olmazsınız.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını Oku »

Sleek The Distorted Dreams Highlighting



Merhaba

Şükür kavuşturana! Yaşadığım sağlık sorunları sebebi ile ilk defa bu kadar ayrı kaldım blogum ve sizlerden. İnşallah döneceğim, eskisi gibi.
Sleek The Distorted Dreams Highlighting ile devam edelim kaldığımız yerden. Aydınlatıcı sevenler ve henüz bu ürünü denemeyenler, bir bakar mısınız?:)

5 ayrı renkten oluşan bu ürünün gümüş renginde bir ambalajı var ki, hem çok hoş duruyor hem de oldukça sağlam. Tatil boyunca elimde baya bir hırpalandı; çok fazla şekillerde denedim yanımda taşıdım vs.
Bu aydınlatıcı paletin içindeki 5 rengin üç tanesi krem yapıda diğer ikisi ise toz formda. Renklere bakalım .

Toz olan renkler hemen alttaki lila ve sarı tonları.Uçuş uçuş olmayan aydınlatıcılar var paletin bu bölümünde, toz formunda. Dağıtıldığında pigment ve ışıltı azalıyor. Beyaz tende değil de bronz tende daha başarılı paletin bu bölümü. 

Diğer üç renk krem formda, bir alttaki fotoğraf. Pigmentasyon da kalıcılık da toz olan bölümden daha iyi. Beyaz tende de bronz tende de gayet başarılı. ayrıca renklerin tamamında holografik yansımalar var, paletin en cazip tarafı.

20 günlük tatilim boyunca sadece Sleek The Distorted aydınlatıcıyı kullandım ve iyice deneyimleme şansım oldu. Toz aydınlatıcılardan sarı renk favorim oldu, krem aydınlatıcılardan ise pembe renk. Özellikle yaz ayları için uygun olduğunu düşündüğüm bu paleti dudaklarda da uygulayanlar varmış ancak ben onu denemedim. 

Sleek ürünleri biliyorsunuz ülkemizde Gratis Mağazaları'nda satılıyor. Bu aydınlatıcı palete de indirim zamanı şans verebilirsiniz. 
Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler  

Devamını Oku »

Blog Nedir? Blogger Nedir?

Herkese Merhaba.

Bu yazı bir grup aktif blog yazarı tarafından hazırlanmış ortak bir yazı. Çünkü blog ve Bloggerlığın ne olduğunun yanlış bilindiğini düşünüyoruz. Geçtiğimiz günlerde Blog Yazarı arkadaşlarımızdan biri  Instagram'da "Blog nedir biliyor musunuz?" diye anket yaptı. Sonuçlar bizi çok üzdü. O yüzden kendimizce açıklamak istedik.
blog nedir? blogger nedir?

Blog Nedir?

İlk önce "Blog Nedir?" den başlayalım.
Blog; belirli bir konuyu anlatan paylaşımların yapıldığı web tabanlı sitelerdir.  Mesela  şu an bu yazıyı okuduğunuz yerdir. Kendine ait bir adresi vardır.

Blogger Nedir? 

Blogger; belirli bir konu hakkındaki deneyimlerini yazı ve fotoğraflarla anlatarak kişisel sitesinde yayınlayan kişidir. Bloglarımızda kimimiz gezip gördüğümüz yerleri anlatırız, kimimiz okuduğumuz kitapları, kimimiz yaptığımız makyajı kullandığımız kozmetik ürünlerini, kimimin çocuklarımızı, kimimiz hayata dair herşeyi. Sınırsızdır.

Pek kolay değildir. Çok aşamalıdır, hatta yorucu ve masraflıdır ama zevklidir. Sizlere bir blog paylaşımı için neler yaptığımızı da anlatmak isteriz.

Neyi yazacağımıza karar verdikten sonra, fotoğraflarını çekeriz. Bazen 100-150 fotoğraf içinden seçip ayırırız, düzenleriz. En az bir kaç saatimiz bununla geçer.

Yazacaklarımız farklı kişilerin deneyimini de içerecekse araştırma yaparız. Okuruz, sorarız, didikleriz.

Yazmaya başladığımızda kullandığımız dile, imlaya dikkat ederiz. Yazımız, arayan kişinin karşısına kolaylıkla çıksın diye yazı başlığını özenle seçip, etiketlerini hazırlarız. Şimdi yayına hazırız.

Yazıp yayınlamakla bitmez işimiz. Yayılsın, okunsun isteriz. Bu yüzden Facebook, Twitter, Instagram, Pinterest, Google Plus gibi sosyal paylaşım sitelerinde de blogumuza dair hesaplar açarak paylaşımlarımızı yayınlarız.

Sizin gibi bizim de vaktimiz yok aslında. Hepimizin işi, ailesi ve ihmal edemeyeceği sorumlulukları var. Blogumuzu yaşatmak, sürekliliği sağlamak için kendimizden zaman çalarız.

Bloglar Neden Önemlidir?

Bilgiler ilk ağızdan ve deneyim sahibi kişi tarafından verildiği için önemlidir. Blog yazarı yani "Blogger" deneyimini paylaştığı konuyu, tüm gerçekliğiyle anlatmaya özen gösterir çünkü emek verdiği bloguna karşı kendini sorumlu hisseder.

Son zamanlarda sosyal paylaşım sitelerinde açtıkları hesaplarda, kendini Blogger olarak tanıtanlar olmaya başladı. Buna en çok Instagram'da rastlıyoruz. Herkes Instagram hesabı açabilir, istediği her konuda paylaşım yapabilir, bunu süreklilik haline getirebilir. DOĞRU OLMAYAN kişinin Instagram sayfasını BLOG zannetmesi, sadece Instagram üzerinden paylaşım yaparak da ben BLOGGER'ım demesidir.

Instagram'da sahip olunan sayfa, hesabınızdır. BLOG DEĞİLDİR.

Yapılan paylaşımlar hesap yönetimidir. BLOG YAZARI OLMAK DEĞİLDİR.

Biz bundan rahatsız olduk çünkü bir gün önce aldığı cilt bakım ürününü övüp alın aldırın diyeni de gördük, arkadaşımızın yıllardır yazdığı sitesinin adresini kendi sitesiymiş gibi firmalara yollayıp iş birliği teklif edeni de. Başka hesapların paylaştığı fotoğrafları ve yorumları kendileri almış denemiş gibi anlatanları da gördük, firmaların her paylaşımının altına "DM lütfen" yazıp ürün isteyenleri de. Bu tavır, Blogger tanımının lekelenmesi gibi gözüktü bize. Bazen Bloggerlara güvenmiyorum yazanları okuyoruz, kendi adımıza bizi üzüyor. Sosyal medya hesaplarıyla bloglarımızın bir tutulmamasını rica ediyoruz.

Yazı kalıcıdır. Kaç yıl önce yayınlanmış ve hala soru alan yayınlarımız var. Bunları gördükçe mutlu oluyoruz. Sizler yazdıklarımızı okudukça, yorum yaptıkça mutlu oluyoruz. Tek çabamız bloglarımıza sahip çıkmaya çalışmak. Biz yazmaya devam edeceğiz, lütfen sizler de desteğinizi esirgemeyin.

Sevgilerimizle.
Devamını Oku »