makyaj blogları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
makyaj blogları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Capilactif Okaliptus Şampuanı

Eucalyptus-Hair-Care-Shampoo-Capilactif


Merhaba

Bir süre önce instagramdan başladığımı duyurduğum Capilactif Okaliptus Şampuanı bugün anlatacağım ürün. Tam adı Eucalyptus Hair Care Shampoo Capilactif
Önce vaatler tabi. Sonra bendeki etkilerini paylaşayım.
200 ml olan plastik ince uzun bir ambalajı var. Aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi bir kapak, yani pıt diye açtığımız, ürünün kontrollü gelmesini sağlayan bir bölüm. Bu nasıl bir anlatım şekli ise artık:))
%85 bitkisel olduğu belirtilmiş. Deriyi temizlemek, dengelemek, var olan rahatsızlıkları yatıştırmak için formüle edilmiş bu şampuan. Saçları nemlendirdiği, yumuşattığı ve tazelik hissi verdiği de vaatler arasında. Bir önemli özelliği de saç ekimi sonrası en iyi tedavi için kullanılacağı belirtilmiş. Ambalaj açıldıktan sonra 12 ay içerisinde tüketilmesi gerekiyor. Ben 1 ay içinde bitirdim.

Kokusu ile başlayayım. Bana göre keskin ve ağır bir kokusu var, baskın. Ferahlatıcı vs şeklinde anılsa da ben sevemedim. Hani böyle viks gibi filan :/ Ancak bunu ürünü koklarken veya saçlarınızı yıkarken hissediyorsunuz, sonra kayboluyor. Güzel köpürüyor, saçlarınızın Capilactif okaliptus şampuanı ile temizlendiğini hissediyorsunuz. İlk 4-5 uygulamada sonuç çok kötüydü; sertleşmiş haşır huşur saçlar çok fena durumdaydı. Maske ve krem kullanmama rağmen. Hatta arkadaşıma söyledim ben buna devam edemeyeceğim sanırım diye. Bir iki defa daha deneyeyim bırakırım dedim ama sonraki yıkamalarda durum farklılaştı. Saçlar yumuşak kolay taranır hale geldi, şekil vermek sorun olmadı.
Hafif parlaklık sağladı bunun dışında ama daha fazla bir özellik gözlemlemedim üründe. Saç derisinde bir problem olmadığı için o anlamda inceleme şansım olmadı. 
Fiyatı yaklaşık 50 lira  ve bana çok fazla birşey katmadığından alacağımı sanmıyorum ama bakıldığında saç derisi sorunu olanların veya saç ektirenlerin deneyimlemesi gerek gibi görüyorum.
Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler 
Devamını Oku »

Ayşegülle Makyaj Baby Shower



Merhaba

Geçtiğimiz hafta sonu Ayşegülle Makyaj Baby Shower partisine katıldım. Bu yazımda size biraz o günden bahsetmek istedim.

İşin açığı partiye bir gün kala ciddi bir sorun yaşadım ve hatta Ayşegül'e 'gelemeyebilirim' mesajı bile yazdım. Korkunç bir baş dönmesi, bildiğiniz uçuyordum. Parti sonrası gittiğim doktorda B12 vitamin eksikliği ve kan şekerimin yerlerde olduğu bilgisini alarak sorunu bulmuş oldum. Şimdi çözüm ile uğraşıyorum.
Gelelim bebek partisine. Daha önce benim Hüzün Sarısı 2 Yaşında  etkinliğimi yaptığım Radisson Blu Conference&Air Istanbul Hotel'de ve yine aynı salonda bir araya geldik Ayşegül ve diğer davetlilerle.
Kalabalık bir ortamdı. Tanıdığım blog yazarı arkadaşlarım dışında ilk defa gördüklerim de oldu, tanıştık. Ayrıca Ayşegül'un yakınları da davetliler arasındaydı.
Organizasyondaki görselleri Bebekoshh hazırlamıştı ve çok hoştu. Özellikle renk seçimi ve kombini sevdim. Kız bebek olacak diye pembe bir ortam yoktu bu defa. (pembe severler en sonunda düşman olacak bana)
Bebekoshh sahipleri anne ve kız, oldukça cana yakın ve samimiler. Buradan İrem Hanım ve Berrin Hanım'a selamlarımı gönderiyorum. Yani 'biz işimizi yaptık, hadi gidelim' şeklinde değil, ortama ve sohbete katılarak bizlerle geçirdiler günü.
Ayşegül artık karnı burnunda, buna rağmen özenle hazırlanmış. Daha önemlisi konukları ile tek tek ilgilendi, bu da gözümden kaçmadı. Kıyafeti de ortamın rengine uyumlu ve abartıdan uzaktı, yani tam benlik. Düz ve sadeliği o kadar seviyorum ki kıyafetlerde. Mesela ben bir bebek partisi yapsaydım elbisem kesin siyah olurdu. Yasemin duymasın:))
Çocukların çok sevdiği balonlar bol miktarda her yerde vardı. Özellikle şeffaf olanlar benim oğlumun çok dikkatini çekti ve bir süre onu oyaladı, sadece bir süre:) Fotoğraf çekimleri için hazırlanmış nostaljik köşeyi atlamamam lazım, çok iyi düşünülmüştü. Ve silindir şeklindeki sütunlar.
Organizasyonun farklı sponsorları da vardı. Bir sonraki yazımda da onlardan bahsedeceğim size.
Tüm güzel dileklerimiz yolda olan prenses için. Sağlıkla gelsin, sağlık huzur ve başarı ile büyüsün.
Son olarak Ayşegül kızına isim arayışında olduğunu söylemişti. Benim bir kızım olsaydı birkaç seçenek vardı aklımda onları buraya yazayım. Belki bir tanesi hoşuna gider:)
İris, Nur, Ela ve Ayşegül:))

Sevgiler



.
Devamını Oku »

Kozmetik Bloglarından Duyuru!

kozmetik-bloglarindan-duyuru

Kozmetik blogu yazarları olarak bir süredir aramızda konuştuğumuz ve bizi rahatsız eden konuları sizinle de paylaşalım; bir kez daha ve umut ediyoruz ki son kez (kozmetik blogları) biz kimiz, ne yaparız, amacımız ne anlatalım istedik. Umuyoruz ki bu açıklama ile hem kendimizi size anlatabiliriz; hem de son zamanlarda kulağımıza gelen, son derece yanlış ve verdiğimiz emeği hiçe sayan algı operasyonlarını değersizleştirebiliriz! Biz kozmetik blogu yazıyoruz; "hobimiz" bu renkli dünya yani! Makyaj malzemelerini gördüğümüzde aşkla bakıyoruz, gözlerinden kalpler çıkan emojilere dönüyoruz. Yeni bir üründen bahsederken sesimiz yükseliyor; kalp atışlarımız hızlanıyor. Saatlerce bir rujun "rose gold" ambalajına güzelleme yapabiliyoruz; ya da bir marka tenimize uyan fondöten getirmediğinde günlerce söylenebiliyoruz. Yeni bir far paleti aldığımızda kullanmadan önce günlerce bakışıyoruz. Fırçalarımızı arada bir elimize alıp okşuyoruz; yumuşaklıklarıyla kendimizden geçiyoruz. Kozmetiği yalnızca sevmiyoruz; tutkuyla bağlıyız. 

Biliyoruz ki aranızda bizim gibi olanlar, bu yazıları okuduğunda "deli galiba" demeyenler de var! Ama biz kozmetik blogu yazarı olarak, bu tutkumuzu bir farklı seviyeye taşıyıp, kozmetiklerle ilgili bildiğimiz ve anladığımız ne varsa yazmayı da seviyoruz. Okuyanlara bizim gözümüzden bu güzellikleri anlatmayı, iyi-kötü ne varsa paylaşmayı, yeniliklerden sizi haberdar etmeyi, gelen yorumlarla yeni bir şeyler öğrenmeyi seviyoruz. 

Şu an bu yazıyı okuyorsanız, biliyoruz ki siz de okumayı seviyorsunuz! Kozmetik bloglarımızda akışa hareket katmak için ara sıra yeni mekanlar gibi farklı konulara yer versek de, bizim uzmanlık alanımız kozmetik

Tüm dünyada "uzmanlaşmak" değerliyken, Türkiye'deki "ne iş olsa yaparım abi" kültürüne karşı gelip, moda adıyla "lifestyle blogger" olmak yerine "yalnızca kozmetik yazmaya devam etmeyi" tercih etme nedenimiz de bu: bildiğimiz işi yapıyoruz. Pek çoğumuz da bu işi gayet iyi yaptığı için kozmetik firmalarından işbirliği teklifleri alıyor; dolayısıyla işbirliği çalışmaları da yürütüyoruz. Ama, her işbirliğine de evet demiyoruz; birlikte çalışacağımız firmaları, gideceğimiz yerleri de inceleyerek seçmeye çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki her gün, günde 3-4 ayrı yere gidip aynı hafta içinde de çeşit çeşit bakım yaptırmak karşı taraftan bakınca "pek de güvenilir görünmüyor"... Eleştirilerin bir kısmı da burada başlıyor: işbirliği çalışması yapılan ürünleri iyi yazma, kötüye kötü dememe, "her ürünü sevdiğini söyleme" gibi... 

Önce şu konuya açıklık getirelim: Türk yasalarına göre herhangi bir firmayı medya aracılığı ile karalamak suçtur. Bir ürünü dilinizin kemiği olduğunu unutarak kötülerseniz, firmanın sizi dava etme hakkı vardır. Ama bu her ürüne "harika" demek zorundasınız anlamına gelmez. Zaten ister makyaj ürünü renkli kozmetik, ister de cilt bakım ürünü olsun, kozmetik ürünlerinin performansı görecelidir; kişiden kişiye değişir ve birine çok iyi gelen üründen diğer bir kişi hiç sonuç alamayabilir. Bu yüzden de aklı başında bloglar bir üründen bahsederken, yaygın adıyla "PR ürünü" olsun olmasın, "olumlu ve olumsuz yönlerini" yazarlar, kendi ten renklerini ya da cilt türlerini belirterek "bende etkileri bu oldu ama farklı ten renklerinde, cilt türlerinde farklı performans gösterebilir" gibi bir cümleyle de bitirirler. Ya da o ürünü hiç yazmamayı da tercih edebilirler. Ama zaten iyi bir kozmetik blogu okuruysanız, bunu yapan ve yapmayan blogger ayrımını şimdiye kadar çoktan yapmışsınızdır ve kozmetik bloglarının "her önüne gelen ürünü övmediğini" de zaten gayet iyi biliyorsunuzdur. Ayrıca yine iyi okurlar bilirler ki, iyi kozmetik bloggerları kendilerine gelen PR ürünlerinin kat be kat fazlasını kendileri yeni ürünleri merak ettikleri için ve kozmetikleri tutkuyla sevdikleri için "kendi ceplerinden" hiç düşünmeden; hatta göze batacak biçimde harcarlar. Fotoğrafın kurgusundan çekimine, ışığından kompozisyonuna, yazıların planlanmasından ürünün yazılmasına kadar her ayrıntısıyla ince ince uğraşıp büyük emek verdiğimiz bloglarımızı, bizim bu hobiye bakış açımızı, ve "doğru bilinen yanlışları" size en net şekliyle anlatmaya çalıştığımız bu yazı umuyoruz ki bir milat olur ve bir daha da kendimizi kimseye anlatmak zorunda kalmayız... Kozmetiği ve bu tutkumuzu paylaşan herkesi çok seviyor, bizleri okuduğunuz ve umuyoruz ki anladığınız için de şükran duyuyoruz! Kozmetik Blogu Yazarları

NOT: Eğer "bu yazı beni de anlatıyor" diyorsanız, ilk okuduğunuz blogun adını referans göstererek /etiketleyerek kendi blogunuzda ya da Instagram sayfanızda yayınlamanızın hiçbir sakıncası yoktur; hatta mutlu oluruz! 
Devamını Oku »

Farmasi Pure Herbal Onarıcı El Kremi

farmasi-onarci-el-kremi


Merhaba

Bir süredir el kremi yazısı yazmıyordum, o sebeple  bugün blogda Farması Pure Herbal Onarıcı El Kremi olsun istedim.
Yazmam gereken, biriken yazıları tahmin bile edemezsiniz. Ne kadar düzenli notlar alsam da birbirine karışacak ürünler diye endişe ediyorum:)
Farmasi'nin yerli bir marka olduğunu hatırlatarak ürüne geçeyim.

Aslına bakarsanız bu krem yıpranmış ve çatlamış eller için formüle edilmiş. Ellerimde böyle bir sorun olmasa da el kremi merakıma yenildim:)
İçeriğinde Aloe Vera özleri, altın çiçeği özleri, mimoza özleri ve F vitamini varmış. Bu özler araştırıldığında muhteşem etkiler bıraktığı gözleniyor. 
Koyu kıvamlı bir ürün. İlk denememde sanırım biraz fazla almışım, dakikalarca emilmedi. Sonraki deneyimlerimde daha az kullandım ve rahat emildi. 
Annemin elleri çok kurudur, yani aşırı kuru. Kış aylarında çatladığı bile olur. Son gidişimde yanımda götürdüm 3 gün gözlemledim ve sordum. Verdiği cevap "ellerim hafifledi, biz alalım bu kremden" oldu.
Demek ki neymiş? Bana fazla anneme tam gelmiş Farmasi Pure Herbal Onarıcı El Kremi
En iddalı vaadini görebilmek için ciddi anlamda kuru, çatlamış ve yıpranmış ellerde kullanılması gerektiği düşüncesindeyim. Benim, annemin tecrübesine göre de, ellerinde böyle sorunları olanların bu kreme şans vermesi gerektiği kanaatindeyim.
Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler


Devamını Oku »

Cecile All Day Performance Eyeliner



cecile-all-day-performance-eyeliner-02

Merhaba 

Yıllardır makyajlarımızın vazgeçilmezi olan bir göz ürününden bahsetmek istiyorum size bugün. Cecile All Day Performance Eyeliner 
Bakmayın adında eyeliner olduğuna. O bir göz kalemi, o bir göz farı, o bir eyeliner, o bir simsiyah:))

02 numarası benim kullandığım ve size yazacağım. 20 ayrı rengi var bu ürünün. Suya dayanıklı oluşundan bahsetmiş Cecile. Bunu birebir hiç denemedim ancak, tüm gün gözümde kalmasına rağmen akmaması, bozulmaması ve dağılmamasına şahit oldum. Çıkarırken de hiç zorlanmadım. Her deneyimimde farklı bir ürünle çıkardım. En zayıf formüllü makyaj temizleme pedi ile çıkarabildim mesela.


Peki nasıl kullandım? Ne şekilde kullandım? En iyi hangisinden sonuç aldım? 
All Day Performans Eyeliner'ın iki ucu var. Biri renk veren, kalem şeklinde yumuşacık ucu, diğeri ise dağıtma işleminde kullanacağımız sünger uç.

Göz içime kalem olarak uyguladım. göz üstüne eyeliner olarak uyguladım ayrıca göz üstüne gelişi güzel kalınca bir çizgi çekip, sünger ucu ile iyice dağıttım. Bu sünger ucu eyeliner şeklinde kullandığımda fazla kaçan bölümü silmek için de kullandım, tabi bu aşamada yeni temizlenmiş olması lazım. Temizliğini ise makyaj temizleme pedleri veya mendilleri ile yapıyorum. 



Genel anlamda sevdiğim bu ürün oldu, sevmediğim tek özelliği var. O da kalemtıraş ile açma zorunluluğu. 
Fiyatı kendi sitesinde 19 lira gibi. Bu arada Cecile ürünlerini, kendi sitesi dışında Watsons Mağazaları'ndan alabilirsiniz.
Yeni bir yazıda görüşmek üzere
Sevgiler

Devamını Oku »

LR Racine Q10 Set

lr-racine-q10

Merhaba

LR Racine Q10 Set ile ben geldim. Çok övülen ve anlatılan Lr ürünlerini, Lr iş ortağı olduğumdan beri kullanmaya ve sizlerle paylaşmaya devam ediyorum.

Daha önce Lr Colours Lipstick ve Lr Serox Göz Pedi deneyimimi sizlerle paylaşmıştım. Şimdi de Lr Racine Q10 setten bahsetmek istiyorum.
Bu setin içinde gece kremi, gündüz kremi ve göz çevresi kremi var. Biraz vaatlerine bakalım ardından ben kendi fikirlerimi yazacağım.
25 yaş üstü kullanımı önerilen bu ürünün tüm cilt tiplerine uygun olduğu belirtilmiş. Güneşin etkilerinden korumak, yeterli nem ve oluşabilecek ilk kırışıklıkları önlemeyi vaat ediyor. 
CoEnzym (Q10) içeriyor. Bu da hücrelerimiz için gerekli A C ve E vitaminlerini barındırıyor. Krem içinde yosunlardan elde edilen komplexin nem tutma özelliğini arttırdığı da belirtilmiş. Ayrıca göz çevresi kremi için de aynı şeylerden bahsedip göz çevresini gergin tuttuğunu belirtip, koyu halkalara etkisi olduğu söylenmiş.


Gece ve Gündüz Kremleri 50 ml ve göz çevresi kremi ise 15 ml diyerek geçiyorum kendi deneyimim ve düşüncelerime. Gece ve gündüz kremleri cam kavanozda sarıya dönük bir renkte. Kıvam olarak akışkan değil. Göz kremi ise plastik tüp ambalajda.
Gece ve gündüz kreminin nem vermesini sevdim, emilim hızını gayet yeterli buldum. Ayrıca iyi bir makyaj tutucu olduğunu gözlemledim. Cildimde çok belirgin değişiklikler oluşturmasa da nemlendirici olarak dediğim gibi gayet yeterli her ikisi de.
Göz çevresi kremi ile anlaşamadım, sebebi ise daha geç emiliyor olması ve bunun bana eziyet olması. Nasıl mı? Ben gece bakımımı yatmadan hemen önce yapıyorum. Kremlerimi ve ojemi sürer fazla beklemez yatarım. Ama göz kremi tam emilmediğinden gözlerime doğru iniyor ve gecenin bir yarısı gözlerim yanıyor:) Tüpü bitirene kadar çok dikkat etmeye çalıştım bu duruma ama bu bana eziyet oldu dediğim gibi. Kremin nemlendirmesi güzel evet ama bahsedildiği gibi göz çevresi halkalarında bir etkisini görmedim veya gerginlik hissini duymadım. 
Bu setten tekrar alacak olursam gece ve gündüz kremini alırım ama göz çevresi kremi ile mücadele edecek vaktim ve sabrım yok.
Gözlerimdeki etki belki de benim cilt tipimden kaynaklanıyor ama durum bu.
Fiyat performans değerlendirmesinde göz çevresi kremi hariç, lr iş ortağı olmanın+40 avantajı ile alındığında başarılı buldum.
Puan soranlar için göz çevresi kremi 10 üzerinden 4, gece ve gündüz kremi 8
Yani bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler




Devamını Oku »

The Balm Brow Pow (Kaş Farı)

the-balm-brow-pow

Merhaba Yeniden

The Balm Brow Pow kaş farı ile buradayım bugün. Okuduysanız Bayram İndiriminden Aldıklarım başlıklı yazımda aldıklarımın arasındaydı. O günden beri de kullanıyorum The Balm kaş farını.
Sadece kaş farı olarak kullandığımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz:) Göz farı olarak da kullandım. Hatta kontur uygulaması bile yaptım, bir yazıda okumuştum denemeden olmazdı. Ama şu noktada belirteyim ki eğer konturleme işleminde çok iyi değilseniz önce evde deneyin, benim gibi. Çünkü oldukça pigmentli bir ürün ve size ters köşe yapabilir.
The Balm Brow Pow yine her bildiğimiz The Balm ambalajında çok şirin bir görüntüye sahip. 85 gr. Üç ayrı rengi var; Blonde, Light Brown, Dark Brown. Bendeki rengi Light Brown. Biliyorsunuz simsiyah saçlarımı kahverengi yapınca siyah-gri kaş farlarını bırakıp, kahverengi olanlara bir ilgi, abartılı bir ilgi başlamıştı bende. Saç rengimi değiştirme maceramı Siyah Saçı Açmak başlıklı yazımda okuyabilirsiniz dilerseniz. 

light-brown

Nerde kalmıştık? Aslına bakarsanız Light Brow bana biraz açık, eğer olsaydı Dark Brown alacaktım ama yoktu. Blogger ve youtuberlar aslında 'bu ton bana biraz koyu geldi' ifadeleri ile bilinir ama yok bana açık geldi:)) Bu durumu paylaştığım bir arkadaşım hemen talip oldu fara 'sen bunu bana ver kendine koyusunu al' diyerek:) Sanırım öyle yapacağım.
Ürünün performansına geçelim. Fazla tozutmayan uygulama esnasında fırçada kontrol edebildiğim çok iyi bir kaş farı The Balm Brow Pow
Çoğunlukla sabitleyici ile kullanıyor olsam da, tek başına kullandığımda da beni hiç yarı yolda bırakmadı. 
The Balm ürünleri hayvanlar üzerinde test edilmiyor. Biliyorsunuz markanın ürünlerinde paraben de yok. Paraben kabusu yaşayanlar için hemen onu da belirtmiş olayım.
Oldukça doğal göründüğünü düşündüğüm bu kaş farının indirimli fiyatı 20 lira gibi. İlk indirimde koyu olan rengini alıp kullanacağım. Bu arada keşke füme siyah gibi seçenekleri de olsaydı. Saçlarım siyah olduğu zamanlar alıp deneyememiştim mesela. Sırf bu sebeple 1 puan kırıp 10 üzerinden 9 veriyorum bu ürüne:)
Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler

Devamını Oku »

Maybelline Color Sensational Ruj

maybelline-color-sensational-lipstick


Merhaba

Uzun bir süre ruj yazısı yazmayınca peşpeşe kullandıklarımı yazma kararı aldım. İşte onlardan bir tanesi Maybelline Color Sensational Ruj. Bendeki rengi 914 Vibrant Mandarin. Rengi tam olarak nasıl anlatırım bilemedim aslında. Nar çiçeği gibi duruyor ama hafif turunculuk da var..
İçinde bal özü varmış ve bu sebeple dudakları nemlendirirmiş. Yoğun pigmenti ile canlı ve çarpıcı görünüm sağladığı da vaatleri arasında.

Maybelline Color Sensational LipStick'in sürümü kolay yumuşak yapıda. Öyle ışıltı filan yok vibrant mandarin renginde ama satin bitişli, yani en sevdiğim:)
Dudakları evet nemlendiriyor ve kaldığı süre içinde de nemli tutuyor. Çok fazla kalıcılığı yok, öyle de bir vaadi yok zaten. Bu rujun aslında tek olumsuz özelliği, dudaklarınız kuru ise hafif çizgilere dolma yapıyor ve görüntü bozulabiliyor. Bu rujun dedim ama diğer renklerini denemedim sadece bu var bende:)
Dudaklarınızın kuruma sorunu varsa mutlaka uygulama öncesi nemlendirmenizi öneririmyani rujun nemlendirme özelliği başka bişey. Bu arada bir küçük hatırlatma yapmak isterim. Daha önce özel mesaj yolu ile bu öneriyi yaptığım bir takipçim, bana döndü ve 'rujun rengi değişti lipbalm sürünce neden acaba' dedi. Bu vesile ile buradan da yazayım. Dudaklarımızı nemlendirirken kalın yapıda balm yerine daha ince yapıda bir ürün kullanalım ayrıca ruju hemen ardından uygulamayalım. Tıpkı ten makyajına başlamadan yüzümüzü nemlendirip beklediğimiz gibi bir süre bekleyelim.
Fiyatı 20 lira civarıydı yanılmıyorsam. İndirime girerse tekrar alabilirim. Aklımda iki renk var biri 315 Rich Plum diğeri de 930 Nude Embrace. Bunu Deneyen Bayan blog, snapchat hesabında paylaşmıştı (deneyen-bayan). İnşallah aklımda doğru kalmıştır.
Farklı renklerini deneyenler de fikrini yazarsa sevinirim. Bloga googledan ziyarete gelip ürün hakkında bilgi almak isteyenlere de fikir olur, tabi bana da:)
Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler

Devamını Oku »

Hüzün Sarısı ile Hediyeleşme Etkinliği-2-



Merhaba Arkadaşlar;

Gelenekselleştirmeye çalıştığım bloggerlar arası yeni yıl hediyeleşme etkinliğini 2.defa gerçekleştirdik. Muhtemelen sosyal medya hesaplarımda günü takip ettiniz ancak ben buradan detay vermek istedim size.

Bundan bir süre önce mail yolu ile davet gönderdiğim blog yazarı arkadaşlarım hiç tereddütsüz kabul ettiler teklifimi. Gün yaklaştıkça 10 bloggerı eşleştirmek lazım diye düşündüm ve bir gün aniden Gülümse Yüzüme blog yazarı Yasemin ile otururken "hadi eşleştirme yapalım, video çekelim" dedim. Hemen oturduğumuz mekandaki personelden kağıt kalem istedik. Blog isimleerini yazdık, bir de poşet bulduk başladık video çekmeye. 

Önce 19 Aralık olarak belirlediğimiz günü 20 Aralık olarak değiştirdik ve gün geldi çattı.
Peki neler yaşandı? Hemen fotoğraflarla anlatmaya çalışayım. 
Buluştuğumuz mekanın VİP salonu bizim için hazırlanmıştı. Hepimiz yerlerimizi geçtik ve ben kısa bir konuşma yaptım; çok mutlu etmişti beni karşımda gördüğüm gülen gözler.


Konuşma sonrası, siparişlerimizi verdik yemeklerimizi yedik. Ardından birkaç gün önce doğum günü olan Audrey'in Şekerleri İrem'in doğum günü pastasını hep birlikte kestik. En içten dileklerle kutladık.

Daha sonra hediyeleşme faslına geçtik. Ben fotoğrafların üzerine kim kiminle eşleşti yazacağım:)

Ben ve Şirin Kanatlar

Audrey'in Şekerleri ve Makyajlı Kareler


Makyaj Kelebeği ve Mor Hastası

Gülümse Yüzüme ve Asimetrikblog


Birgün'de (Acemiden) ve Sen de İncel


Beni kırmayıp geldiler, hepsine çok çok teşekkür ediyorum. Tekrar tekrar buluşmayı görüşmeyi diliyorum.
Şimdi hediyelere geçeyim. Mor Hastası blogunun sahibi Ege Güzeli olarak da tanırsınız, hepimiz için blog isimlerimizle kitap ayracı yaptırmış. Ve nasıl özenli hazırlamış. Ayrıca çıkarken bir paket daha uzattı bana, o da çok şık bir bileklik. İşte fotoğrafları.

Eşleştirmede bana Şirin Kanatlar çıkmıştı biliyorsunuz. Peki onun hediyeleri nelerdi? Herkese Rimmel'in 60 saniyede kuruyan ojelerinden hediye etti öncelikle. Ardından bana aldıklarını paylaşayım.

Bu güzel pijama takımını almış. Ve şu an üzerimde:)
Ayrıca rüyalarda görüşmekten bahsediyor sanırım. Bu arada ingilizcem müthiş:)))


Diadermine gece ve gündüz kremi. 35 yaş üstü için bu set. Yani çat diye gözüme çarpıyor bu detay. Sevgili kardeşim "bir mana var sözlerinde":)))
Kullanıp yazacağım merak ettim etkisini laf aramızda:)


Ve bir kozmetik paketi. Bu paket için de manalı diyebilirim. Hemen aydınlatayım. Palmolive'in bu duş jelini ben çok seviyorum, her kozmetik alışverişimde muhakkak bir tane alırım. Geçen gün bize geldiğinde banyo dolabındaki stokları gördü şaşırdı. "kıtlık çıkabilir, dursunlar" demiştim. Gidip o da almış. Rimmel Nail Nurse'de biliyorsunuz severek kullandığım bir tırnak koruyucu. Onun da yedeklerini biliyor, ondan da almış. Wet'n Wilde Brulee fara gelince; geçen gün konusu olmuştu. Herkeste var ben almam inat ettim demiştim, onu da eminim bu yüzden aldı:)
Tamam tamam denerim söz:)

Hediyeleri de birbirimize verdikten sonra kaldığımız yerden sohbete devam ettik. Hava kararmış, saat geç olmuş farkında bile değiliz. Vedalaşıp, tekrar görüşmek üzere ayrıldık.
Davetimle hediyeleşme etkinliğime gelen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Daha nice organizasyonlarda bir araya gelmek dileği ile.

Sevgiler







Devamını Oku »