Ya Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?

ya-siz-olsaydiniz-ne-yapardiniz


Uzunca bir süredir kozmetik ve yaşam blogları gerek bloglarında gerek sosyal medya hesaplarında bazı şikayetler ve sitemler görüyorsunuz. Bizler yani blog yazarları istedik ki bu durumu tek bir yazıda toplayalım, sorunu ve kaynağını anlatalım.

Öncelikle belirtelim; bizler marka gönderisinden çok kendi aldıklarımızı bloglarında yazan blog yazarlarıyız. Yani bu yazıyı yazma cesaretini gösteriyorsak ki bu nokta çok önemli, blogumuz biz istediğimiz için var ve var olacak!

Uzun bir süre aktif blog yazarları olarak olayları uzaktan izledik. Blog yazmayı kolay zannedenler ticari veya en azından çıkar amaçlı blog açıyorlar. Hatta blog demeyelim, instagram hesabı açıyorlar ve kendilerine blogger diyorlar. Üzerine son zamanların en moda hadisesi takipçi satın alıyorlar. Bir bakıyorsunuz 2 aylık bir instagram hesabı 40 bin takipçiye ulaşmış. Çözünürlüğü iyi fotoğraflar, hatta bazen yabancı bloggerlardan aldıkları fotoğraflar ile “dostlar iş başında görsün” mantığı ile paylaşım yapıyorlar. Ardından markalara yazmaya başlıyorlar, tanıtmak için ürün istiyorlar. Zaten instagram hesaplarını açar açmaz profillerine ekledikleri bir not var: “Reklam ve iş birlikleri için DM” Yani amaç baştan belli sizce de öyle değil mi? Ve bazıları blog nedir, blog nasıl yazılır haberi yok. İçlerinde instagramın gerçekten blog olduğuna inananlar var biliyor musunuz?.

Bu şekilde bir yol izleyerek hem gerçek blog yazarlarının emeğini hiçe saymış oluyorlar hem ‘blog yazarlığı’ vurgusunu kötüye kullanıp lekeliyorlar. Olay bununla da sınırlı değil. Markaların ‘denemeleri ve yazmaları’ için gönderdiği ürünleri satmaya başlıyor kimileri. Yani olayın ticari boyutuna kısa yolla ulaşıyorlar.

Peki bu durumda sadece kendini blogger zanneden ve etrafındakileri inandıranlar mı suçlu? Bunların hesaplarını incelemeyen ve “ben bloggerım dediğinde “hani senin blogun” diye sormayan firmaların hiç mi suçu yok? Aslında bakarsınız suçları hiç azımsanmayacak ölçüde. Onlar bu blog yazmayan ve takipçileri gerçek olmayan hesaplara ürün gönderip, ürünlerin akıbetini bile sormayınca ne oluyor? “Bu iş ne kadar kolaymış” diye düşünen meraklı insanlar da açıyorlar bir instagram hesabı, alıyorlar takipçiyi başlıyorlar firmalara yazmaya. Belki onlara da gelir öyle değil mi?

Bu arada emek veren blog yazarları ne yapıyor dersiniz? Sırf bu işi severek yaptıkları için, blog yazarken paylaşım yaparken mutlu oldukları için ceplerinden para verip o markaların ürünlerini almaya devam ediyor. Evet bir çoğu bunu yapıyor.

Sizce firmalar neden böyle yapıyor? Ürünleri yazmayan tanıtmayan hatta blog bile yazmayan insanlara neden ürün gönderiyorlar? Bizler nasılsa gidip o ürünleri alıp, kullanıp yazıyoruz. O kişiler bedava olmazsa almıyor. Sebep bu olabilir mi? Biz mantıklı bir gerekçe bulamadık. Bizler blog yazarı olarak, birer tüketici olarak blog yazarları kimdir, ne kadar samimidir bir iki defa okumakla anlayabiliyorsak koskoca pr ekipleri bunu neden anlayamıyor? Çalıştıkları markayı aşağı çekmek hoşlarına gitmez ama ürün gönderdikleri insanlar instagram hesaplarında bile ürünü yorumlamazken nasıl bir sonuca varmayı düşünüyorlar dersiniz? Peki pr işlerini instabloggerlara veren markalara ne dersiniz? Bol bol soru işreti konulacak cümleler kurmak mümkün bu paragrafta… Bizde bu soru işaretleri oluşturan markalar yanında nokta atışı yapan muhteşem firmalar da var. Onları da yürekten tebrik ediyoruz.

Bir sorun da nedir biliyor musunuz? Firmaların uyarılara duyarsız olması! Ya cevap verilmiyor, ya geçiştiriliyor. Bazı markaların ‘blogger toplantısı’ adı altında bir organizasyon yapıp katılımcıların yarısından çoğunun blogu olmayan makyaj sever instagram hesabı olması ayrı bir konu zaten.

Bu noktada hemen vurgulayalım; markaların denemesi için ürün gönderdiği çok kıymetli blog yazarları da var. Ve bizler onların yorumlarını fazlası ile önemsiyor ve ilgi ile takip ediyoruz.

Bu yazıyı hep birlikte hazırlayıp yayınlamadan önce çok düşündük. İlk soru 'acaba tepkimiz işe yarar mı?’ Evet okuduğunuza göre yazıyı yayınlama kararı aldık. Hiç bir işe yaramasa da, ürün incelemeyi değerlendirmeyi bilmeyen amacı çok farklı olan insanlarla iş birliği yapılmaya devam edilse de bizim çizgimiz net! Bugüne kadar ne yaptıysak o şekilde devam etmeyi planlıyoruz. Ya siz olsaydınız ne yapardınız?

Not: Bu yazıyı görüp paylaşmak isteyen blog yazarlarının, detaylıca anlayarak okumasını rica ediyoruz. Yazıda altını dolduramayacağı özelliklere sahip birinin bu yazıyı yayınlaması doğru olmaz. Mesela bloguna düzenli yazı girmeyen veya blogu sadece hediye ürünlerle dolu olan bir blog yazarı lütfen bu yazıyı yayınlamasın. Bizler gibi düşünen yazarların bu yazıyı paylaşması hepimizi mutlu eder. Bizler doğru yolda olduğumuzu biliyoruz ancak yazının çok fazla blogda yayına girmesi bizim tavır ve tepkimizin doğru olduğunu çok fazla insana ulaştırır.

Sağlıcakla…
Devamını Oku »

Jeunesse Gold Mask


Merhaba

İnstagram paylaşımım sonrası oldukça fazla sorulan Jeunesse Gold Mask ile geldim bugün. 
Adından da anlaşılacağı gibi altın bir cilt maskesi bu. Bir ara televizyonun şu bolca reklam alan kanallarında ciddi rakamlara satılıyordu ve hünerlerini anlata anlata bitiremiyorlardı, mucize gibi:)
Bu soyulan altın maskenin özelliği anti aging olması. Vaatlerine gelince, cildi pürüzsüzleştirip kuruluğa bağlı olan kırışıklıkların görünümünde azalmaya sebep olduğu belirtilmiş. Ayırca cildi ölü hücrelerden temizlediği ve nemlendirdiği de vurgulanmış.
Kullanım önerisi ise; dudak ve göz çevresi hariç cilde uyguluyoruz 15-20 dakika kurumasını bekliyoruz ardından su ile duruluyoruz.



Yukarıdaki fotoğraflarda gördüğünüz gibi orta akışkanlıkta altın sarısı bir ürün. Ciltte kurumaya başladığında bu sarı ışıltılar yok oluyor sadece parlıyor cilt. 
Ürün 150 ml siyah plastik tüpte. Kontrollü kullanmak mümkün, paldır küldür dökülmüyor. Kullanım önerisine uyarak kullandım. Cildimi kurutmadı, güzel bir his bıraktı. Ölü hücrelere de müdahale ettiğini düşünüyorum ancak tüm cilde sadece iki defa kullanabildim. Soyarken inanılmaz canım yandı. Yüzümdeki tüyleri kökünden söktü sanki, gözlerim yaşardı. Ondan sonra 3 defa da burun kenarlarında denedim, yüzümdeki tek yağlı bölge orası çünkü; söksün her bişeyi diye.  Ama onun acısını bile gayet hissedilir.
Bu sebeple bir daha yüzümün her hangi bir bölümünde kullanmayacağım. Diğer anlaşamadığım maskeler gibi dizlerime ve dirseklerime uygulayarak bitireceğim bunu da.
Durum böyle olunca anti aging etkisini gözlemleme şansım olmadı tabi. 
Ürünün içeriğini aşağıda paylaşıyorum. Eğer ben acıya dayanırım diyorsanız buyurun deneyin, ben dayanamadım. 
Bu arada fiyatı 16-17 lira gibi bir şeydi.
Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler



Devamını Oku »

Kajal Duo Highlighter&Blush

kajal-highlighter-blush-kit


Merhaba
Bugün yazlık bir kozmetik ürünü ile buradayım. Kajal Duo Highlighter Blush. Yazlık diyorum; özellikle allığın rengi yaz aylarına çok uygun.
Aydınlatıcı ve allıktan oluşan bu ikili ürünü aldığımda imstagram hesabımda bir video ile paylaşmıştım sizlerle. Orada da söylemiştim; kullandıkça bu iki renk birbirine karışır mı acaba diye. O günden sonra aralıklarla kullandım bu ürünü. Şimdi biraz size de bahsedeyim.
Plastik çevirmeli bir ambalajda, yani asansörlü. Kötü bir kokusu var onu belirteyim ancak bir süre sonra hissedilmiyor. Bendeki numarası HL 02


Aydınlatıcı bölümünün ışıltı oranını sevdim. Pembe yansımaları var. Eğer ışıltı fazla gelirse biraz daha cilde yedirerek yok edebiliyorsunuz. Tam tersi daha çok ışıltı isterseniz, daha yoğun kullanıp üzerinde fazla oynamamak lazım. Yani ürün buna müsait. Allık ise pembe şeftali arası bir renk. Pigmentler çok iyi olmasa da fiyatına göre fazla bile:)
İçerik konusunda herhangi bir bilgiye yazık ki ulaşamadım.
Gelelim endişe ettiğim, kullandıkça deforme olur mu konusuna. Ürünü direkt cilde uyguladığınızda kesinlikle bir süre sonra renkler birbirine karışacak. Bu durumu farkedince parmaklarımla veya fırça ile alıp kullanmaya başladım. Bu şekilde de sorun yaşamadım. Sadece allık bölümünü yerleştirmek zaman sorunu olanlar için uygun değil. Zaten bu sebeple stick allık, bronzer vs pek cazip gelmiyor bana ama içlerinde çok başarılı olup üzmeyenleri de var tabi.
Fiyatı çok uygundu bu ürünün ve bir marketten almıştım. Dediğim gibi fiyatına göre hiç fena değil. Kokusuna bir isim bulamadım ne yazık ki.
Tekrar alacağım bir ürün olmasa da, markanın bronzer ve aydınlatıcı olan ikilisini görürsem alabilirim. Kajal markasına ait kullandığım tek ürünün de bu olduğunu söyleyerek yazımı tamamlayayım.
Yeni bir yazıda görüşmek üzere.
Sevgiler

Devamını Oku »